Şahin DOĞAN

Şahin DOĞAN

HDP, YOLU AÇIK YÜRÜMEK BİR SANAT İNCELİĞİNDE OLMALI

HDP, YOLU AÇIK YÜRÜMEK BİR SANAT İNCELİĞİNDE OLMALI

      

            HDP kongreye gidiyor. Oldukça iddialı. Güçlü bir çıkışla siyaset sahnesinde yerini almaya hazırlanıyor. Yoksulların, aydınların, sosyalistlerin kendilerini ifade edecekleri bir kitle partisine duyulan ihtiyaç çok fazla. Adeta yılların beklentisi olmuştur. HDP bu boşluğu doldurmaya aday. Bu yüzden yeni ve farklı bir süreci başlatmak istiyor. Türkiye’de devlet eksenli iktidar ve muhalefet kurgulamasına son vererek; gerçek anlamda halka dayanan, onun çıkarlarını savunan ana muhalefet partisi olmaya aday olacağı iddiasını yüksek sesle ve kendine güvenen bir duruş sergiliyor.

HDP’nin iddialarını gerçekleştirme koşulları çok uygun ve bunu gerçekleştirebilme olanaklarına sahip. Bunun için diğer partilerden daha fazla çalışmaları gerekiyor. Çünkü önüne çıkan ve çıkacak olan engeller de fazla olacaktır. İddia ve çaba atbaşı gitmelidir. Atlama eşiğini aştıktan sonra, o zaman  HDP projesinin hayata geçmesi engellenemez hale gelecektir.

            Kaset skandalı sonrası CHP’nin başına getirilen Tuncelili Kılıçdaroğlu, alevi- Kürt kökeninden dolayı başlangıçta partiye demokrat bir kimlik kazandıracağı umudunu pompaladılar, zaman ilerledikçe bu kimlikler ona ağır gelmeye başladı ve kökenini Asya’nın içlerine doğru taşıdı. Dayandığı 1900’lerin ittihatçı çizgisin de git- gelli siyaset yapan CHP; tartışmalı olan demokrat kimliğini de gün geçtikçe aşındırdı. Sonuçta varacağı yer olan Ulusalcı çizgiye oturdu. Kılıçdaroğlu eliyle bu hat üzerinde Doğu Perinçek’in Aydınlıkçı çizgisi ve MHP’nin milliyetçi çizgisiyle buluşturuldu. Böylece  merkez ve il binaları ayrı olan, aynı ideolojik eksende buluşan, tek partiye dönüştürüldü. Bunun en iyi meyvesi de cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda gösterilmiş oldu. Muhalefet yapma oyununu sadece AKP ve Tayyip Erdoğan karşıtlığı temelinde  yürütülmesi;iktidar-muhalefet çatışmasını kayıkçı döğüşüne çevirdi. Topluma gelecek vaat eden herhangi bir düşünce ve proje de ortada çıkarılmadı. Oyunu aldığı kesimleri çaresizliğe ve çözümsüzlüğe mahkumiyeti devam ettirilmiş oldu. Siyaseti takip edebildiğimiz on yıllardan beri de bunu kendine bir sorun yapmadı.  1970’lerden beri, Dağlara taşlara yazdırılan “umudumuz!” sloganları sadece yazılmış olarak kaldı. En azından o tarihten beri değişen bir şey olmadı. CHP iktidarların payandası olmaya devam etti. Başardığı en iyi şey umutları sürekli kendine bağlamasıdır.

            Emekçi, yoksul kesimler, kendini demokrat gören ve iktidarın dinsel muhafazakar yapısından çekinen aleviler, sol siyaset yapan grupların dağınıklığı ve örgütsüzlüğü de eklenince, CHP’ye mahkum oldular.

 HDP yeni bir renk olarak; emekçileri, yoksulları, alevileri, aydınları, sosyalistleri, ötekileştirilen etnik ve inanç sahibi olan halk kesimlerinin güvenlerini kazanarak muhalefet boşluğunu doldurarak; bir çare ve çözüm gücü olabilir.

            HDP’nin öncelikle ikna etmesi gereken iki çekinceli yaklaşım var. Birincisi, HDK içinde yer alan gurupların BDP kitlesinin HDP’ye gelmesiyle içlerinde aktif –etkin politika yapamayacakları, dolayısıyla eriyecekleri yönündeki kaygıları gidermeleri; diğeri ise bölgede Kürt kitlesi, az olalım ama Kürdi kalalım yaklaşımları aşması gerekiyor. Bu yüzden HDP kendini iyi anlatabilmesi, ikna edebilmesi gerekiyor.

            HDP’nin ikna etmesi gereken bir engeli de; Fırat’ın iki yakasında ortaya çıkan kaygılardır. Türkiye sol gruplarının bazılarının dile getirdiği HDP içinde etkin siyaset yapamayacakları ve eriyecekleri; BDP kitlesi içinde bazı kesimlerin de az olsun ama Kürdi kalalım düşünceleridir. HDP’nin kongre sonrası, il ve ilçe örgütlerini oluştururken, süreci kavratma ve eğitim kampanyasına dönüştürmesi gerekiyor. Yol açık, yürümek gerekiyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şahin DOĞAN Arşivi
SON YAZILAR