Şeyhmus DİKEN

Şeyhmus DİKEN

Şehrin Kadın Vekili!

Şehrin Kadın Vekili!

Bir kaç yıl önce, şimdi kimin yolladığını hatırlayamadığım bir e mail almıştım. İhtimal ki benim bilebileceğim sanarak, Diyarbakır’ın ilk kadın milletvekilinin adını yazmış ve onun hakkında bilgi istiyordu bir arkadaş.

Huriye (Hayriye) Baha Öniz’di adı, Diyarbekir’in (o yıllarda henüz Diyarbakır olmamış) ilk kadın vekili. Şehri, şehirde yaşamış eski,

adı-sanı bilinen / bildiğim aileler içinde “Öniz” soyadı duymadığım bir soy adıydı. Küçük bir araştırma sonucunda da “Diyarbakırlı değil” demiş noktayı koymuştum.

Ama iş, öyle noktayı koyup geçmekle bitmiyordu. Küçük bir araştırma ile öğrendim ki; 1935 seçimlerinde kadınlara ilk kez seçme / seçilme hakkı verilmesiyle, seçilmiş olan ilk 17 kadın vekil adları ve şehirleri ile birlikte bilgi kaynaklarında paylaşılmıştı.

Bu bilgi üzerine hemen arama motoru üzerinden Huriye Baha Öniz’i araştırmaya koyuldum.

Eğitimci, yazar ve siyasetçi olarak kimlikleri vurgulanan Öniz; 1887’de İstanbul’da doğmuş, yine İstanbul’da doğduğu şehirde 1950’de ölmüş.

Londra tahsili sonrası İstanbul’da Rum ve Musevi okullarında öğretmenlik yapmış. Balkan savaşı sonrası İstanbul’a gelen göçmenlere ders vermiş.

Sonra kadınların yasayla siyasete katılma fırsatı doğunca ilk vekillerden biri olmuş. Bahtına muhtemelen Ankara resmî politikasınca Dîyarbekir mebuseliği düşmüş.

Vekil olduktan sonra bir dizi komisyonlarda çalışmış. Maliye encümeninde üyelik yapmış. İş ve Orman kanunları layihalarının hazırlığına katkı sunmuş. İzmir’in turistik yollarının inşası kanunu, Kayseri-Eskişehir uçak fabrikasının ilk sermayesinin sağlanması kanununun hazırlık üyeleri arasında yer almış. Ankara Tıp Fakültesi bünyesinde bir hemşirelik okulu açılmasına öncülük etmiş.

seyhmus-diken---kose.jpg

Bir de kitap yazmış: “Köprü altı çocukları”.

Vekil olduktan bir yıl sonra yazmış 83 sayfalık “köprü altı çocukları”nı. Kendi vurgusu ile İstanbul girdabında “kaybolmak üzereyken” Maarif Müdürlüğüne başvuran bir karakter üzerinden sonraki yıllarda “Köprü altı” ismi olarak filmleri de çekilen bir iş olmuş yazdığı kısa roman.

Sadece bir dönem (dört yıl) süren milletvekilliğinden sonra ölünceye kadar öğretmenlik yapmış Huriye Baha Öniz..

Bu kadar hikâyeyi uzun uzadıya hem de bunca kadın cinayetlerinin gündem tuttuğu günlerde yazmamı merak etmişsinizdir. Ona da değineyim. Elbette cumhuriyet reel politiği kadını, toplumsal yaşamın bir çok alanında rol model olmasını programatize etmiş. Bu bağlamda İlk kadın vekiller meselesi de bunlardan biri.

İşin garip ve hikâyenin öne çıkan tarafı Huriye Baha Öniz vak’asında sübuta erdiği gibi, vekili olduğu şehir Diyarbekir’e hiç gelmemiş / gitmemiş olması. Hatta merak edip vekili olduğu şehir hakkında hiçbir (benim bildiğim) çalışma da yapmamış olması.

Komisyonlar, önergeler üzerinden baktığımızda ise İzmir, Eskişehir, Kayseri ile ilgili yasa tasarıları hazırlamış ama o yıllarda demiryolu ağıyla tanışan, hani şimdilerde etrafında beton duvarla örülmeye niyetlenilip durdurulan demiryolunun geldiği şehir Diyarbekir’i hiç düşünmemiş bile!

Köprü altı çocukları üzerine ilk ve tek kitabını yazmış! Ama o yıllarda İskânları, doğudan batıya sürgünlüğü yaşayan vekili olduğu şehir halkının tragedyasını resmî ideoloji üzerinden bile hiç dert edip düşünmemiş!

Uzun uzun altında Huriye Öniz / Diyarbekir yazan başı açık bukleli saçlı cumhuriyet kadını ilk vekilimizin siyah beyaz fotoğrafına baktım.

Sadece Diyarbekir vekili olmuş(tu), ilk kadın Diyarbekir vekili. Vekillik adıyla anılan şehre ne gelmiş, ne de gitmişti. Gelip gitmeyi bir yana bırakın da, ona dair şehirde hiçbir izin olmaması da hayatın ve yakın tarihin tuhaf tecellisiydi.

Atanarak temsiliyetin böyle tuhaf tecellileri de var...

Not: Birkaç yıl önce yazdığım bu yazımı güncelleyip paylaşmak istedim.

Eylül 2020 Diyarbekir

Şeyhmus Diken

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şeyhmus DİKEN Arşivi
SON YAZILAR