NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Toplu alanlara sıkı denetim!

Toplu alanlara sıkı denetim!

Zaten ‘şüpheli’ ve de ‘şüpheci’ bir coğrafyanın insanlarıydık, rahat değildik, her an ‘ansızın’ olabileceklere hazırlıklı bir toplum idik. Belki kısmiydi, toplumun bütün kesimlerini ilgilendirmiyordu, ancak şimdi toplumsal bir travmaya, toplumsal bir ‘yaşam’ biçimine dönüştü, devam edecek gibi görünüyor.

‘Her an sallanabilir, bir enkazın altında kalabiliriz’ endişe ve şüphesi travmaların en ağır olanıdır. O nedenle yaşamımızla ilgili bütün ayrıntıları, detayları gözden geçirmek, incelemek, irdelemek, geleceğe dair bütün tedbirleri oluşturmak gerekiyor.

Deprem de bir terör saldırısı gibi değerlendirilebilir. Beklenmeyen bir zamanda, hesaplanmayan bir anda ansızın kâbus gibi çöken bir duruma hitap ettiği için ikisini aynı kategoride değerlendirdim.

‘TERÖR VE DEPREM’…Benzerlikleri, şiddeti ve tedbiri iç içe, buna rağmen vuku bulduğunda çaresiz bırakan iki yokedici hayati gerçek. Arada nüans bir fark var, gerçekte deprem öldürmüyor, binalar öldürüyor. Bu durum da bizde ve bizim gibi tedbiri olmayan ülkeler için geçerli, Japonya gibi ülkeler sorunu çözmüş.

*

Terör konusunda nasıl uyarıcı olabiliyor isek; yani toplu taşıma, toplu gezinti alanları, büyük kalabalıkların bulunduğu alışveriş merkezleriyle ilgili nasıl dikkatler çekiliyorsa, aynı şekilde aynı alanlar için deprem konusunda da uyarıcı olmak gerekiyor. Ayrıca, özellikle büyük kalabalıkların her an içinde olduğu, AVM’ler, tiyatro ve sinema salonlarının ilgili ve yetkili kurumlarca çok iyi bir şekilde denetlenmesi, bu alanlardan elde edilecek veriler, olumlu ya da olumsuz kamuoyuyla paylaşılmalıdır.

Yeni, yurttaşlar toplu gidilen alanlarla ilgili şüphede kalmamalı.

Zaten, uzmanlar da; “Toplu gidilen, yaşam alanına dönüşen büyük alışveriş merkezlerinin, tiyatro ve sinema salonları sıkı denetim altında olmalı, o alanların imar yapısı en ince ayrıntılarıyla mutlak surette incelenmelidir” diyor…

Bundan sonra kaçar-göçer yok.

Her şeyi açık ve şeffaf konuşup, tartışacağız.

‘Yok, öyle değil’, Vatan-millet-Sakarya, ‘Vatan haini’, yok bilmem nerenin ajanı gibi suçlamaları da kimse yemez. Milletin yüreği alev alev yanıyor, hamasete de tahammülü yok.

Geldiğimiz nokta, yurttaş bilinci açısından son nokta.

Ya yurttaş olacağız ya da teba!

İki tercihten hangisi?

Elbette ki yurttaş olacağız.

*

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR