Babalar ve oğullar
Naci SAPAN
Böyle bir günde doğmuşum. Fatih paşa-yenikapı kesişimli bir noktada. Şu an adres yok, ev yok, o nedenle nokta ile ifade etmek durumundayım.
Neden mi?
2015’te yakıldı, yıkıldı, ortaya düm düz arazi çıktı, üzerine yeni çakma tip evler yaptılar. İşte, öyle bir noktada doğdum.
Güzeldi, küçüktü mahalle, aidiyetimiz vardı, yok oldu. Hatta çok serindi. Bugünkü gibi yakıcı bir sıcak yoktu. Çünkü karacadağ rüzgarın engelleyen bu binalar yoktu.
Neyse; Doğduk, büyüdük, bu günlere geldik, yaşayanlarla birlikte.
Asıl mesele, yaşadıklarımız ve yaşattıklarımız, ürettiklerimiz. Çok şey yaşadım, bir kısmı dolu, bir kısmı sıkıntılı. Para kazandım, kaybettim. Hiç, dert etmedim. Her iki zamanda da aynı karakterden şaşmadım.
Dürüstlük, samimiyet, insan satmamak gibi bir erdemi içimde yarattım, büyüttüm. Rahmeti eşim ile dürüst, namuslu, topluma, çevresine faydalı çocuklar yetiştirmeyi ilke edindik, öyle davrandık. O gitti, ben iki oğlumla öyle yaşıyorum.
Melikcan ve Mehmet.
Onlar Ankara’da, ben Diyarbakır’da. Her an bir aradaymışız gibi bir yaşam tarzımız var.
Melikcan, tiyatrocu ve gazeteci. Konuşmayı, diyalogu seviyor. Yazmayı da seviyor, ancak konuşmayı daha çok tercih ediyor. Mehmet te çok iyi yazan biri, fazla konuşmayı tercih etmiyor.
Sabah uyandım, baktım ikisi de watsaptan doğum günü mesajı atmış. Belki kişisel, ancak toplumsal mesajı var.
O nedenle, doğum günü hatırası olarak paylaşmak istedim.
Toplumsal çürümeyi yaşadığımız bu günlerde, aile, birey, baba/oğul ilişkisinin olması gereken düzeyi anlatan iki yazı. Çok mutlu etti.
Oğuldan babaya;
Şöyle diyor Mehmet; “Babam, iyi ki doğmuşsun iyi ki bu kadar senemizi beraber geçirdik ve daha nicelerini beraber geçireceğiz.
Her zaman gurur duydum babam olduğun için, güven duydum yanımda olduğun için.
Bir insanın kendisi baba olacak yaşa geldiğinde bile hala arkasında bu kadar gurur ve güven duyabildiği babasının olması ne kadar büyük ve önemli bir hismiş, onu da gösterdin bize hep bugüne kadar.
Sağlıkla, güçle, başarıyla, mutlulukla daha nice senelerimizi beraber geçirelim, beraber büyütelim ailemizi bugüne kadar olduğu gibi onurlu bir şekilde.
İyi ki doğmuşsun babam, doğum günün kutlu olsun. Seni çok seviyorum.”
Melikcan’ın mesajı ise şöyle;
“Dünyaya yeniden gelecek olsam ve bir seçme hakkı tanısalar; yine senin oğlun olmak isterdim. Her şartta ve koşulda arkamızda olduğun, bizi hiçbir zaman yalnız hissettirmediğin için teşekkür ederim. Övünebileceğim ne özelliğim varsa, senin sayende edindiğim erdemlerdir; duruşunla, bize kattıklarınla hep birlikte yol yürümeye devam edelim. İyi ki doğdun babam, seni çok seviyorum.”
Onlara teşekkür ediyorum.
Bir baba daha fazla ne ister ki, yetiştirdiği doğru insanlar varken. Güne güzel ve anlamlı başladım.
Herkese, çevreme, dostlara, insanlığa mutlu, huzurlu bir gelecek olsun. Kavgasız, ölümsüz, adaletli bir dünya olsun.
Ivan Tuganyev’in babalar ve oğullar kitabını anımsadım. Nesiller arası çatışma, her dönemi anlatıyor. Başlık, biraz da o nedenle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.