Abdurrahim Kılıç

Abdurrahim Kılıç

Eğitim şart desem gülmeyin!

Eğitim şart desem gülmeyin!

Bir ülkede bir karmaşa, bir eksiklik, bir yanlışlık varsa bunun tek ve en etkin sebebi eğitimdir.

 Nitelikli ve içi doldurulmuş bir eğitim yoksa o ülke gelişemez, kalkınamaz.

Gelişmemişlik sorununu, ekonomik geriliği, politik sıkıntıları, ülkedeki şiddeti çeşitli gerekçelerle açıklayabilirsiniz.

Kendinize ve dünya algınıza göre bahaneler bulabilirsiniz.

Hatta var olan sıkıntıları görmezden gelerek yok sayabilirsiniz de! Bu konuda hepimizin müthiş bir yeteneğimiz ve asla reddedilemeyecek irademiz var.

Öyle ya, yıllarca bu ülkede Kürt yoktur, bile denilmedi mi? Şimdi kalkıp bu ülkede hiçbir ekonomik sıkıntı yoktur, her şeye erişebiliyoruz, desem, kim ne diyebilir!

Dedim ya, asıl sıkıntı eğitim. İnsanımızı eğitemiyoruz. Onlara” istendik davranışlar” kazandıramıyoruz. Ne yapsak ne etsek tasavvurumuzdaki insan ortaya çıkmıyor. Ne dindar, ne kindar ne milliyetçi, ne yurtsever, ne sosyalist insanı yetiştiremedik.

Tüm karmaşaların ve bilcümle eksikliklerin sebebi eğitimdir, ama eğitmeyi bilmiyoruz. Aslında her şey şu “istendik davranışlar” tanımında saklı. Acaba insanımıza istendik davranışlar kazandırma yerine, istemediğimiz davranışlar kazandırmaya mı çalışsak, ne dersiniz!

Her gelen iktidar, hatta her gelen Bakan kendince eğitime “bir neşter” attı. Bu kez ideal insanı yetiştireceğiz diye bizi inandırdı. Ama o güzel insan, o sorumluluk sahibi, erdemli insan bir türlü yetişmedi. Valla turp üretimine bu kadar kafayı yorsaydık, dünyanın en kaliteli turpunu yetiştirir, ihracat rekoru kırardık, ekonomi de düzelirdi.

Belki de bizim eğitim diye bir derdimiz yoktur. Bunu çok ciddi bir şekilde soruyorum. Mesela üniversitede okumak amacımız nedir? Ülkeye nitelikli, düşünen insan yetiştirmek mi, yoksa gençlere iş alanları açmak mı?

Mesela niye her vilayete, hatta ilçeye turp eker gibi tabelası üniversite olan binalar diktik? Üniversite mezunu bunca işsiz niye var? Kontenjanlar niye boş kalıyor?

Eğitim şart da nasıl eğitim? Zihniyetimize uygun eğitim mi şart, yahut modern ve evrensel dünyanın gereksinim duyduğu eğitim mi? Eğitimde ideoloji bizde niçin bu kadar öncelikli acaba? Bu kafayla yetiştirdiğiniz insan, ülkesine mi hizmet eder, ideolojisine mi?

Eğitim, tüm sıkıntıların hem nedeni hem çaresidir. Aslında eğitimde tek hedefolmalı: işini dürüstçe yapan nitelikli insan!

Bu, mümkün mü derseniz, mümkün! Ama önce eğitimi eğitimciye bırakarak ve ideolojiden arındırarak.

Önce insan ilkesini eğitimin misyonu haline getirerek. İnsanı seven, doğayı koruyan, üretmekten haz alan bireyler yetiştirerek, insanları köşe dönmecilikten kurtararak başarabiliriz.

Koltuk hırsına kapılmayan, dayısına sırtını dayamayan, hakkıyla bir yerlere gelmeyi hedefleyen vicdanlı bireyler yetiştirerek başarabiliriz.

Sakın ola ki liyakat konusuna gireceğimi düşünmeyin, o kavram zaten öldü!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdurrahim Kılıç Arşivi
SON YAZILAR