NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Giden gider, kalan sağlar Türkiye’nindir

Giden gider, kalan sağlar Türkiye’nindir

Meral Akşener’i grup toplantılarında, herhangi bir toplantıda konuşurken izlediğimde ürküyorum!
Savaş ilan eder gibi!
Ancak, savaşın muhatabı yok.
Kime, niye? Diye sormadan edemiyorum.
Herkese, her kesime savaş ilan eden tarzı ile adeta bir ‘Dava’ mücadelesi verdiği imajı yaymaya çalışıyor. Ancak herkes biliyor ki ortada bir ‘Dava’ falan yok. Meral Akşener, herkesle savaşıyor, ortada rakip yok. Rakipsiz bir alan seçmiş, ortada top çeviriyor.
‘Şeyh Sait’ karşıtlığı üzerinden ‘Vatan, Millet, Sakarya’ klasiğinin arkasına sığınarak algılar yaratmaya çalışıyor. Bu algılar üzerinden yol yürüyüşünü anlamak ‘gerekir mi’, ‘gerekmez mi’, diye düşündüğümüzde, bunların yeni argümanlar olmadığını görebiliyoruz.
Bu tür söylemlerin sahipleri var, hatta çok daha orijinaller.
Bir şeylerin aslı var iken fotokopisi ilgi görmez, yazısı da çok okunaklı değildir.
Her kes orijinali tercih eder, iyi ya da kötü.
Bunlar var iken, kötünün kötüsünü insanlar ne diye tercih etsin ki?
Kendisini ve Partisini meclise taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye defalarca teşekkür etmesine rağmen, bunları bir tarafa bırakıp, ‘Sen kimsin, siz kimsiniz’ moduna girdiği günden beri düzelmedi Sayın Akşener. ‘Kardeşim’ diye sarıldığı İmamoğlu projesi de tutmayınca, ona da sallamaya başladığı andan itibaren Türkiye siyasetinde gelenek olan ‘VEFA’ yı, vefasızlıkla taçlandırdığı için artık ‘Yok’ hükmünde sayılabilir:
O da farkında.
Tarafı olmayan bir savaşın ilanını yaparak, kendisini savaşın bir tarafı olarak lanse etmesinin siyasette bir karşılığı yoktur. İYİ partinin Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Milliyetçi tabanının beklentilerine cevap veremediği için, eski tarz siyasetin temsilciliğine soyunmuş olması Meral Akşener’in İçişleri Bakanlığı dönemini hatırlattı.
Bir parti lideri olarak, halkın gündemine ilişkin gerçeklerden söz etmekten, proje sunmaktan çok hamaset kokan söylemlerle toplumu, tabanı ajite etmeye dönük yüksek tonda konuşmaların artık tutmadığını danışmanlarının Sayın Akşener’e iyice anlatması lazım.
Vatanın da, Milletin de, Sakaryaların da hikâyelerinin, türkülerinin, ajitasyonlu kısımlarının sahipleri vardı, var, ama artık tutmuyor. Onlar anlatıldı ve bitti. 100 yıllık miadını da tamamladı. Şimdi, çağdaş bir dünya var, gelecek ile ilgili hikâyelerimizin olması lazım. Çağdaş, demokratik, gerçek hikâyelerin siyasete, siyaset dünyasına hâkim olması gerekiyor ki, Demokratik siyasetin ve Demokratik Cumhuriyetin temeline sağlam harç koyabilelim.
Yeni düzene uymayanlar kılıç kalkan ekibi ile yoluna devam etsin, ne diyelim. O yolun güzergâhı da yerel seçim akşamına kadardır. Giden gider, kalan sağlar Türkiye’nindir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR