Aziz Aydınalp

Aziz Aydınalp

Haberler üzerine

Haberler üzerine

Aziz Aydınalp

Arkadaşımla oturmuş bir yandan kahvelerimizi içiyor,bir yandan da TV’de haberleri izliyorduk.

İki Afganlı işçi çalıştıkları çukurda metan gazı zehirlenmesinden ölmüşler.

Sunucu, ironik bir ses tonuyla ‘hem işçi, hem Afganlı’ dedi ‘ yani dibin dibi’ diyerek devam etti.

Ne umutlarla geldikleri diyecem ama öncelikle neredeyse tek umutlarının hayatta kalmak, yaşayabilmek için geldikleri bu ülkede hayattan kopup gitmelerinin kıymeti harbiyesi işte bu kadar, iki satır dedim.

Gözlerimizde çaresizleşmiş ve kalıcılaşmış hüzünle bakıştık…

Haberler de sunucu devamla İBB nı Ekrem İMAMOĞLU’nun diplomasının iptal edilmesi ile ilgili açmış olduğu kararın iptal edilmesi isteğinin red edildiğini söyledi…

Arkadaşım, yahu adamın otuz beş yıl önce almış olduğu diplomayı iptal ettiler. Hem de mezun olduğu Fakülte yönetim kurulu yetkili iken Ünv. Yönetim kurulunca karar verilmiş. Ve İMAMOĞLU ile birlikte içlerinde akademisyenlerin, hocaların olduğu bir çok kişi var diploması iptal edilen…

Şimdi ister misin bu işi geriye doğru sürdürsünler dedim.

Akademisyenlerin yetiştirdiği şimdi iş güç sahibi insanların, kurumlarda yetkili olarak attıkları imzaların bir anda geçersiz olduğunu düşün bir an.

Nasıl bir kaos olurdu değil mi? Diye sordum.

Arkadaşım bir şeyler söylemeye hazırlanırken, haberlerde halk tipi bir ses tonu ile bir serzeniş başlayınca ikimiz de TV’ye odaklandık.

Türk İş Başkanı Ergun ATALAY canı yanmış bir eda ile konuşuyordu.

“Yahu Eylül ayı içerisinde bizzat bakan bey artış oranını %16.67 olarak ifade etti, şimdi onun gerisinde %11’lik bir rakam telaffuz ediyor.” diyordu.

Ve devamla,

“Böyle devlet olur mu?,böyle devlet anlayışı, böyle devlet uygulaması olur mu? diye feveran ediyordu.

Doğrusu konu ile pek bir ilgim yoktu, neden bahsediyor diye arkadaşıma baktım.

Ve ağzımdan gayrı ihtiyari “yahu adamın 35 yıl önce aldığı diplomayı iptal ettiler ‘gık’ın çıkmadı, şimdi neyin feryadını ediyorsun” deyince, arkadaşım.

Bak sana bir fıkra anlatayım dedi.

Askerin biri komutanın odasından, alı al, moru mor yüzü şaşkın bir şekilde çıkınca kıdemli asker arkadaşı hemen sormuş.

Hayırdır, ne oldu?

Asker cevaben, ‘komutan bana İslam’ın şartı kaç’ diye sordu’…

Eee diye sordu arkadaşı.

Ben de yirmi beş diyince, komutan bastı tokadı.

Arkadaşı durumu kavrayarak, sen şimdi tekrar komutanın odasına gir ve ‘ben heyecandan yanlış söyledim komutanım, İslam’ın şartı beştir de, diyince.

Komutandan dayağı yiyen asker acı acı gülmüş ve ‘lan oğlum, adam yirmi beşi beğenmiyor’ demiş.

%16.70’lik zam oranının %11’e çekilmesiyle nasırına basılmış gibi feryat eden Türk-İş Genel Başkanının ülkede olan bitenle ilgisinin zam oranlarıyla sınırlı olduğunu düşündüren ‘böyle devlet olur mu?’ diyince arkadaşımla beraber epeyce güldük…

Siz de gülün istedim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Aydınalp Arşivi

KAPI

28 Mart 2024 Perşembe 00:03
SON YAZILAR