Nesrin Erdoğmuş

Nesrin Erdoğmuş

Dünyayı güzellikler kurtaracak

Dünyayı güzellikler kurtaracak

Bir kıyıdan baktım dünyaya
Ellerimde tuz avucumda sedef
Bir mavilik bir açıklık
Özgürlük hasreti
Yüreğime vuruyor
Nerede nerede insanlar
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
0 üzüntü birden gelir
Yağmurlu havalarda
Yeniden kurarım dünyayı ben
Kederlerle
Kimseler âşık değil mi bu şehirde
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Hava martılar ışıklı şehir
Sarhoş ediyor beni yosun kokusu
Hilesız kucaklamak istiyorum
Dünyayı şehri ve seni
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
ZÜLFÜ LİVANELİ
Sevgili okuyucularım merhaba.
Şairimiz Zülfü Livaneli'nin Dünyayı güzellikler kurtaracak adlı şiiri ile dizelerime başlamak istedim.
Duygu ve düşüncelerimi yazmadan önce bu şiiri sizlerle paylaşmak, duygularıma daha çok tercüman olacak diye hissettim.
Aslında;
Değişen dünyamızda insanlarında zaman, yer, koşul, ve yaşanılan tecrübeler ile değişmelerini olumlu karşılamak gerekiyor.
Mesela ben.
Zaman beni çok değiştirdi.
Olgunlaştırdı.
Çok geç olmuş olsa bile ne istediğimi biliyorum artık.
Bana saniye mi dakika mı saatleri mi günlerimi kısacası zamanımın arta kalanını beni iyi hissettiren insanları yanımda görmek istiyorum.
Bana bir şeyler öğreten,
Bana bir şeyler katabilen.
Ben duygu ve düşüncelerimi açtığımda dinlemesini iyi bilen .. Anlayan anlayarak yorum yapabilen.
Acımı kendi acısıyla pekiştirebilen.
Sözcüklerime anlam katabilen.
İnanın sözlerimi kesen insanları sevmiyorum.
Çünkü bende karşımdaki insanın sözcüklerini kesmeden dinlemeyi seviyorum.
Hayatta hiç güzel iş yapmamış insanların ağızları laf yapmalarını sevmiyorum.
İnsanlara güzel güzel gazeller dizmeleri beni o insanlara yaklaştırmıyor. Bilakis uzaklaştırıyor.
Kendimi tanıdıkça zamanımı da iyi kullanmayı öğrendim.
Sokaktaki bir çocuğu sokak çocuğu diye artık dışlamıyorum.
Neden bu küçük bedeniyle sokaklardadır diye düşünüyorum.
Neden çöpü karıştırıyor.
Neden daha güzel bir dünya bu çocuğa veremiyoruz diyorum.
Ailesi var mı yok mu diye sorgulamalara giriyorum Hayat hikayesini dinlemeye çalışıyorum.
Açlığın sefaletin soğuğun soğuk yüzünü o çocukların gözlerinde görebiliyorum artık.
Öyle zenginlikler, yatlar, katlar, eşyalar, paralar, pullar anlatılınca gözlerimi açarak imrenir şekilde dinlemiyorum .
Biliyorum ki her zenginliğin altında fakir kalan insanların alın terleri vardır.
Yaşlıları çok seviyorum.
Yaşlılarla sohbetin demine varıyorum.
Eskiler anlatılınca can kulağıyla dinliyorum.
Bir gün gelecek belki de bende o yaşlanınca benden daha genç olan insanlara anlatacak hikayeler bulacağım diye düşünüyorum.
Gençleri de çok seviyorum.
Çünkü gençler de o masum bakışların altında hayata dipdiri bakan umutlar görüyorum.
O umutlar ki bizi bu yaşımıza kadar hayata bağladıysa, bu gençleri de hayat denen bu karmaşık yaşamın kıyısından köşesinden en kötü batağından en güzel köşelere getirir diye düşünüyorum.
Artık sevilmeyi de beklemiyorum.
Çünkü sevilince şımarıyorum hissine kapılıyorum.
Ve bir gün sevilmediğimi anlayınca koskoca bir boşluğa düşebilirim diyorum.
Sevilmek güzel olabilir diyorum.
Ama sevmek daha güzel bir duygu diyorum.
Çünkü sevmek kişinin kendi yüreğinin notalarıyla alakalı.
Kişi sevdiğini sevdiği sürece mutlu. Terk edilmeyi bilmiyor. Hatta sevdiği için o terk etmeyi düşündüğünde ancak terk edilmesi gereken önemli bir etken var ise terk etmeyi düşünüyor.
Dedim ya keşfedilmeyi artık beklemiyorum.
Gökyüzünde, Engin denizler de dağlar da ovalar da uçsuz bucaksız yer yüzünde yüreğimi ferahlatıyorum.
Sokakta çarşıda metro da, minibüste ben kendim keşfetmeyi deniyorum.
Keşfetmek doğanın her bir canlısının harikalar dünyası oluyor.
Keşfetmek kişiyi en güvensiz ruh halinden çıkarıp, en özgüvenli ruh haline birde dönüştürüyor.
Hayatın döngüsünü kendi ellerinde tutmasını sağlıyor.
Keşfediyorum artık.
İnsanı hayvanı çiçeği böceği.
Ben keşfettikçe hayata sıkı sıkı sarıldığımı fark ediyorum.
Korkutmuyor artık beni ayrılıklar, ölümler, açlıklar.
Yüreğim dağlanmıyor artık yalnızlıklarla.
Bilmem anlatabildim mi sevgili dostlarım.
Hayatın ipleri artık kendi elimde.
Dizginler bende
Acılar, ihanetler, kalleşlikler, kuyu kazmalar artık umurumda bile değil.
Ben artık bu andan itibaren kendim gibi olup, kendim gibi hayatı seveceğim.
Kendim mutlu olacağım. Yüreği güzel insanlarla zamanımı geçireceğim.
Sevgili okuyucularım bize güzel insanlar gerekli.
Yüreği güzel insanlar. Sevdiklerinin kıymetini bilen insanlar.
Çok sevilince değişmeyen insanlar.
İşte anlatmak istediğim sözcükler bunlardı.
Dünyayı güzellikler değiştirecek.
Dünyayı kendini güzel bir ruhla yenileyen insanlar değiştirecek.
Yollarımız yüreği güzel insanlara çıksın diyorum.
Sevgilerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nesrin Erdoğmuş Arşivi
SON YAZILAR