Nesrin Erdoğmuş

Nesrin Erdoğmuş

DİY-ŞAD DERNEĞİ EDEBİYAT GÜNLERİ…

DİY-ŞAD DERNEĞİ EDEBİYAT GÜNLERİ…

ŞAİR YAZAR NESRİN ERDOĞMUŞ SÖYLEŞİ ve ŞİİRLERİ

Sevgili okuyucumlarım merhabalar…

Güneydoğunun kalbi olan Diyarbakır şehrimiz, edebiyat kültür ve sanat alanında yeniliklerle halka içiçe buluşuyor.

Otuz üç medeniye tanıklık etmiş , içinde birçok din dil ırk barındırmış olan bu kadim şehirde ilim bilim irfan sahibi insanların oranı çok yüksektir. Kadim şehrin en nadide yerleri olan edebiyat kültür evlerinde her gün farklı etkinlikler yapılıyor .

Evliya Çelebi seyahatnamesini yazdığı zaman bile şöyle demişti.

Diyarbakır’a geliniz. Yolda yürüyünüz. Gözünüzü kapatınız. Tuttuğunuz beş kişiden üçü ya yazardır, ya şairdir, ya muallimdir.

İşte bu topraklar geçmişten süregelen bilgi birikimiyle; okumaya, öğrenmeye, eğitime , kültür ve sanata, edebiyata , bilime önem vererek şehirde yaşayan insanlarını da geliştirmeye yenilikçi olmaya çalışmıştır.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Ahmet Arif Edebiyat müzesin de Diyarbakır şair ve yazarlar derneği olarak konu” Nesrin Erdoğmuş ile söyleşi ve şiir etkinliği” oldu.

Bu coğrafyada yaşayan kadın bir şaire olarak mutlulukların en güzeli en yücesi şiirlerimin başka şairler tarafından okunmasıydı.

Kah üzüldüm.

Kah gülümsedim.

Bazen gözyaşımı tutamadım.

Bazen geçmişe yolculuk yaptım.

Emek verilen her güzelliğin dirhem dirhem mutluluğunu her bir mısrada yaşadım.

Evet sevgili okuyucularım Diy-şad derneği tarafından düzenlenen bu etkinlikte ilk olarak Diy-şad dernek Başkanı Sayın Aydın Ak hocamız beni edebiyat kültür sanat alanında şehrimize katkı sunan bir kadın yazar şair olarak sizinle bir etkinlik düşündüklerini onun için arayıp davet ettiğini söylemişti.

Tabiki; böyle güzel naif örnek bir davetin etkinliğinde olmak benim içinde onur vericiydi.

Daha sonra hazırlıklar tamamlanmış beklenen gün ve saat gelmişti.

Diy-şad dernek programında Moderatörümüz Sayın Reyhan Karlıdağ hanımefendiydi.

24 Mayıs Saat 15.00 de yaptığımız etkinlikte seçkin bilgili donanımlı konuklarımızla beraber söyleşimize başladık .

Moderatörümüz Sayın Karlıdağ’ın açılış konuşmasından sonra bana yönelttiği ilk sorusu.

Nesrin hanım sayın şair ve yazarımız sizi burada tanıyanlar çok fazla.

Birde tanımayanlar var .

Rica etsem kendinizi tanıtıp, neler yaptığınızı, kaç kitabınızın olduğunu, hangi gazete ve dergilerde yazdığınızı, hangi sivil toplum örgütlerinde ne gibi halkın yararına çalışmalar yaptığınızı, hangi ödüllere layık görüldüğünüzü ve bundan sonra neler yapmak istediklerinizi lütfen anlatırmısınız …. dedi.

Evet kendimi tanıtmam lazım .

Halkın içinde olduğumu , sadece kalemimle yer almadığımı insanlık yararına olan ve şehrim için her yaptığım faydalı işlerin açıklamasını yapmam gerekiyordu.

Başladım anlatmaya…..

Diyarbakır doğumluyum.

ilkokulu, Ortaokulu ve Lise eğitimini bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldum. Yüksek Öğrenimimi tamamlarken Maliye Bakanlığı Bünyesinde Devlet Memuru olarak çalıştım. 2008 yılında sağlık sıkıntılarımdan dolayı erken bir emeklilikle memuriyet hayatımı noktaladım. .

İlk olarak şiir ve yazılarım okunma sayısı yüksek olan Diyarın Sesi Org haber sitesinde yayınlandı. Ardından Diyarbakırhaber, Yeni Yurt, Diyar Realite, Yenigün, Güney, Amedin Sesi, Diyarbekirnews, Eskişehir Mihalliccik Gazetesi, Yurt dışında Azerbaycan AMEA (Anas), Almanya’da Haberbayern ve birçok dergilerde şiir, öykü deneme ve güncel konulardaki görüşlerim yayınlandı.

2011 yılında Bedensel engelli derneğinde gönüllü yöneticilik yaptım . Bireysel engelli vatandaşlarımızın çektikleri sıkıntıları gazete köşemde dile getirerek gerekli kamu kuruluşlarına engelli bireylerimizin sesi olmaya çalıştım.

2012 yılında yerel gazetelerde ve internet sitelerinde röportajlar yaptığımı anlattım.

2016 Türkiye genelinde Asesder derneğinin düzenlemiş olduğu kitap, kırtasiye ve spor malzemeleri yardımında Diyarbakır’daki Sur içi ve köylerini gezip oradaki çocukların yoksulluklar içindeki yaşayışlarını köşeme taşıdım . Türkiye geneli kampanya ile elimizden geldiğince kırsal kesimdeki yoksul çocuklarımıza destekde bulunmaya çalıştım.

Edebiyat dünyasına kattığım eserlerimi tanıtmaya çalıştım .

2013 yılında Sessiz Çığlık ,

2014 yılında Ve Bulutlar Ağladı iki şiir kitabıyla şiirlerimin bir bölümünü yayınladığımı sözlerime ekledim.

2016 yılında Umut Cesaret ve Gökyüzü adlı öykü deneme kitabı yayınlamıştım.

2019 yılında “ Yüreğimin Fısıltısı “ adlı öykü deneme kitabımda edebiyat dünyasına ve okurlarıma sunduğumda dört kitap yazarı olduğumu sözlerime ekledim .

2015 yılında Azerbaycan Yeni Yurd Sosial İnkişaf İctimai Birliğinin davetiyle Çağdaş Türk Poeziyasına baxş Samimi Töhfalara “ Sessiz Çığlık “ , “ Ve Bulutlar Ağladı “ iki şiir kitaplarıma 19 yüzyılda Azerbaycan’da yaşayan Han soyundan gelen “ XURŞİDBANU NATAVAN “ Mükafatına layık görülüp Uluslararası ödül aldığımı söyledim . Türkiye’den gitme gururuyla hem vatanımı hemde şehrimi Azerbaycan’daki törende tanıtmaya çalıştığımı sözlerime ekledim.. Ödül Töreni Azerbaycan’da Dünyanın onuncu kulesinde yapılmıştı.

Ödül töreninde Dünyanın bir çok ülkesinden Siyasetçiler, Akademisyenler, Edebiyatçılar, Şairler, Yazarların bulunduğu salonda Türkiye’den tek gitme gururuyla Diyarbakır ‘ı ve Diyarbakır’lı olmanın gururunu salondaki dinleyicilerle paylaşarak kadim kentimiz Diyarbakır ‘ı tanıtmaya çalışmıştım.

Ayrıca Konuşmamın ardından Bakü Üniversitesinde Konservatuar hocası olan Zulya Eldargazi tarafından “ İnat” adlı şiiri Azericeye çevrilip okunmuştu.

Şair Yazar Gazeteci ve televizyon program hazırlayıcısı ve sunucusu olarak şiirlerimde ve öykülerinde ana tema olarak sosyal içerikli sorunlara, yaşadığım Kadim Şehir Diyarbakır’a, bu coğrafyada yaşayan kadınlarımıza sorunlarına yer vermiştim.

Lise ve Dicle Üniversitesinde gençlere şiiri ve edebiyatı sevdirmek için söyleşi ve şiir dinletilerine konuşmacı olarak davetler alarak katıldığımı ve 2016 yılında Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bazı okullarda “ Yaşayan Şaire “ seçildiğimi ayrıca D.Ü. Bazı bölümlerinde öğrencilerin ekip ve etkinlik dahilinde okul yönetiminin dahilinde “ Yaşayan şaire” seçilerek şiirlerimin öğrenciler tarafından okunduğu ve söyleşi olarak sahnelerde yer aldığımı anlattım.

Birçok defa da Ahmet Arif Edebiyat müzesi ve Cahit Sıtkı Tarancı Tiyatro salonunda Diyarbakır edebiyat ve şiir söyleşileri hazırlayıp ve sunduğumu dilimin döndüğünce anlattım.

Televizyon kanallarında ve TRT radyo programlarında şiir ve söyleşilerde bulunduğu sözlerime ekledim. 2017 yılından beri çeşitli Televizyon kanallarında kültür sanat edebiyat sağlık ve önemli konularda ses duyurmak amacıyla kendi hazırladığım ve sunduğum “ Bir Ses Bir Nefes” proğramıyla 2023 yılında Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti tarafından En iyi televizyon proğramı ödülüne layık görüldüğümü anlattım.

Bu program hala özel bir yuotube kanalında devam etmektedir diyerek konuşmama devam ettim.

2024 yılında Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetine yönetim kurulu üyeliğine getirildiğimide ve halen bu görevde olduğumu da bizi dinleyen konuklarımıza söyledim. Bununla beraber bir çok kültür sanat derneklerinin yönetim kurulunda bulunarak edebiyat sanat ve kültüre bu kadim şehrimizde katkı sunmaya çalıştığımı belirttim

.

İnsan üretince hayatın içinde olunca mutlu olurmuş .

O gün o dakikalarda Ahmet Arif Edebiyat müzesinde edebi yönden donanımlı genç şairlerimiz de şiirlerimi okuyacaktı.

Bundan büyük mutluluk bir şaire için yok diyebilirim.

Şiirlerimden sayın Murat Çavaş şairimiz” Sabahın ilk Işıkları” adlı şiirimi seslendirdi.

Sayın Hüsnügül Tutaş şairemiz “ Mezopotamyanın Geliniyim” adlı şiirimi büyük bir heyecanla okudu.

Sayın Zeydan Altıncan şairimiz “Canımsın” adlı şiirimi okudu.ve daha sonra bu şiirin öyküsünüde okuduğunda Nesrin hocam çok duygulandım dedi.

Sayın Gül Yakan şairemiz “İnat” adlı şiirimi okuduğunda gözyaşlarımı inanınız tutamadım.

Sayın Hüseyin Acar şairimiz “Elveda” adlı şiirimi okuyunca şiirlerimin artık şair olarak benden çıktığını ve evrensel oluşuna inancımın tam olduğuna kanaat getirdim.

Ebru Begüm şairemiz “ Nankör Kalem “ adlı şiirimi seslendirdi. Ve geçmiş yıllarda sahne aldığımı zaman yaşadığı anlamlı bir olayı anlattı.

Meğersem ben bu genç şairemize o gün yanında olup heyecanlandığında moral vermişim. İnsanların hayatına bir nebze bile dokunabilmişsem ne mutlu bana dedim.

Sevgili okuyucularım ;

Şiirlerime can katan bu şairlerimize çok çok teşekkür ediyorum .

Yolunuz bahtınız şansınız başarılarınız her zaman için kat be kat ertsın.

Ve sizler hep böyle yürekten yüreğe dokunmaya devam ediniz olur mu?

Diy-şad başkanı Sayın Aydın Ak hocamıza çok çok teşekkür ediyorum.

Moderatör Reyhan Karlıdağ hanımefendiye emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyor ve kutluyorum. Emeğiniz sizin o güzel gözlerinizle bütünleşti.

Ayrıca Diy-şad yönetiminde olan İhsan İpek Cankurt ve Mehmet Tanrıkulu hocalarımıza emeklerinden dolayı çok çok teşekkür ediyorum.

Diy-şad ailesinin her bir bireyine teşekkürlerimi iletiyorum.

Bizlere değer veren vaktini ayıran tüm konuklarımıza ayaklarınıza sağlık diyerek çok çok teşekkür ediyorum.

Güzel bir organizasyon ve duygulu saatler hepimiz birlikte yaşadık.

Yürekten yüreğe seslendik.

Yürekten yüreğe ses olmaya çalıştık.

Ve bu programın sonunda Ahmet Arif Edebiyat müzesinin o eski Diyarbekir evinde yüreğimizin derin izlerini bırakarak evlerimize döndük.

Sevgiler saygılar ve güzellikler sizlerin olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nesrin Erdoğmuş Arşivi
SON YAZILAR