NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

‘Gâvur’ mahallesi bereketi!

‘Gâvur’ mahallesi bereketi!

Önce gâvurunu, sonra kendisini yok etmiştik, ‘Gâvur’ mahallesinin.
Şimdi var etmeye yönelik bir uğraş ve çaba var.
Fiziki olarak mümkün değil de, artık olduğu kadarına razı olacağız.
Çünkü yapılacak bir şey yok, kalmadı da.
Eskiler için ‘hüzün’ yeniler için ‘ürün’ tadında bir bölge artık gâvur mahallesi.
Biz, olsun diyoruz artık, olduğu kadarıyla.
Yıkım, kan, gözyaşı, hatıralar, hafızalar derken, diri tutma çabasını elden bırakmadan, eski yapıların gölgesindeki yeni yapılara alışmaya çalışıyoruz. Ruhumuzun komutu ayaklarımızı yönlendiriyor, bizi/bizleri ‘gâvur’ mahallesine.
Baba evi, ana kucağı gibi…
Kovanların, kovulanların ortak buluşma noktası oldu gavur mahallesi, bir de günah çıkarma merkezi. Ermeniler, Süryaniler kişisel günahları ile yüzleşiyor kiliselerinde. Geriye kalanlar, toplumsal günahlarından sıyrılmaya çalışıyor gâvur mahallesinin 50 ve 75 metre diye anılabilecek alanlarında. Sokak ve küçelerinde demek isterdim, ancak çok az kalmış, kalanda tadilat ve restorasyon kıskacında.
Bereketlidir. Eskiden öyleydi, şimdi de bereketlenmeye başladı.
Tarihin hafızasını ‘muhafazakâr moderniteye’ teslim edince böyle oldu.
Alışırız, alışacağız, alışmalıyız gibi ‘muhafazakâr’ söylemlere teslimiyetler, tarih hafızası kadar toplumsal hafızaları da zedeliyor maalesef…
*
Bak şimdi birden nereden nereye diyeceksiniz, ama olsun. Birden aklıma CHP’nin ‘bu muhafazakâr kesim olmazsa biz iktidar olamayız’ öngörüsüzlüğüne benzer bir durumu konuşuyoruz aslında. Böyle olunca da herkes kendinden, aslından, gerçeğinden uzaklaşmış oluyor.
Yıllarca eleştirdiğiniz görüşler, hatta yıllarca mücadele ettiğiniz düşünce akımı sayesinde iktidar olmayı düşünen anlayış, şimdilik iflas etti. Sonrasına da 4-5 Kasımdan sonra bakacağız!
*
Toplumsal gerçeklerin alanları farklı olsa da, birbirlerini etkileme gibi bir sonuca hitap ediyor.
Her neyse bir miktar içimi döktüm, şimdi içe dönük konuşalım.
‘Sur kültür yolu’ festivali kapsamındaki eğlence ve konserler HÜDAPAR’ın talepleri doğrultusunda iptal edildi. Diğer etkinlikler de iptal diye düşündük, ancak devam etti. Bazı gerçeklerin üstü geçici de olsa örtülmüyor. Gazze’de olan bitenler için bitmeyecek bir ‘yas’ söz konusu değil. Hayat devam ediyor, sur içi çatışmalarında da böyle olmuştu. İçeri de bütün kenti sarsan çatışmalar yaşanırken, kentin diğer semtlerinde normal yaşam ediyor, insanlar işlerine gidiyor, akşam eğlenceler devam ediyordu. Metropol kent olmanın böyle de sonuçları oluyor…
Şimdi de ilgisizlik olur diye düşünüyordum, bekledim, izledim, ne olacak diye?
Olmadı, aksine ilgiyi izledik, gözlemledik.
Özellikle, kadın, çocuk, resim sergileri, söyleşilerle ilgili etkinliklere gösterilen ilgi son güne kadar devam etti ve gâvur mahallesi hiç olmadığı kadar bir yoğunluk yaşadı. Hem konser iptalinin olduğu hafta sonu, hem de dün ve önceki gün tanık olduğum yoğunluk, etkinliklerin doğruluğunu ortaya koydu. Evet, özellikle de çocuklarla ilgili etkinlikler, doğal olarak aileleri de o alana çekmiş.
Çocuk, kadın ve sanat, etkinliklerin ana odak noktası oldu.
‘Gâvur’ mahallesi iki haftadır çok şenlikli, bereketliydi, kalabalıktı.
Esnafta çarşı açıldığından beri ilk defa memnundu, yüzleri gülüyordu.
‘O gavurlar gitmeseydi, memleket çoktan uçardı’ dedi bir arkadaşım, hak verdim.
*

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR