Nesrin Erdoğmuş

Nesrin Erdoğmuş

Geçtiğimiz haftadan anekdotlar

Geçtiğimiz haftadan anekdotlar

Sevgili okuyucularım merhaba.
Geçtiğimiz hafta dolu dolu geçen bir hafta Kadim kentimiz ve bizler için oldu diyebilirim.
İlk olarak sizlere
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof Dr Sayın Mehmet Karakoç ve Kıymetli eşi Meral Karakoç hocalarımız DİYARBAKIR’DAKİ KADIN YAZARLARI AĞIRLADI
Dicle Üniversitesi Rektörü Mehmet Karakoç ve Eşi Meral Karakoç Diyarbakır’daki kadın yazarlarla bir araya gelerek Sıcak bir sohbet eşliğinde görüş bilgi alışverişinde bulundu.
Bu toplantının baş mimarisi D.Ū. Rektörümüz Sayın Mehmet Karakoç hocamız olsa bile, bu toplantı da Rektörümüzün kıymetli eşi D.Üniversitesi hocalarından Sayın Meral Karakoç hanımefendinin toplantıdaki varlığı toplantımızı daha sıcak ve doğal bir akışa bıraktı. Toplantı da bulunan Kadın yazarlarımız daha rahat bir şekilde kendilerini ve toplantıya konu olan görüş ve ifadelerini rahatlıkla vurgulamaya başladılar.
Toplantı da konu olarak Diyarbakır’ın kültürel tarihi değerlerinden bahsedildi. Yemeklerinden bahsedildi. Diyarbakır’ın yetiştirmiş olduğu şair ve yazarlarından bahsedildi. Kadim Kentin mimarisine değin birçok konuda fikir alış verişinde bulunuldu.
Sayın Rektörümüz Şehrin Dinamik kadın yazarları ile fikir alışverişinde bulunurken Dicle Üniversite için Kentimiz için ve tabii ki Gençlerimiz için çabaladığını açık bir dille sözlerini gündeme getirdi.
Ayrıca Sayın Rektörümüz Diyarbakır’daki tarihi ve kültürel değerlerin bilimsel açıdan araştırılması, gençlerimize öğretilmesi gerektiğini sözlerinde belirtti.
Sayın Rektörümüz, bir toplumun ilerlemesinde Kadınların çok önemle yetiştirilmesinde en etkin davranış olduğunu belirtti. Ayrıca Kadın yazarların ve toplumda bulunan Çalışan kadınların toplumda büyük bir önem arz ettiğini vurgulayıp, kadınların toplumda mihenk taşı olduklarının dikkatini çekti.
Şahsi görüşüm Dicle Ūniversitesi olarak şehrin Kadın yazarlarıyla buluşması oldukça verimli bir fikir olup, İlk toplantı gayet gelecek dönemlerde katkı sunulacak konulara dair coşkulu geçti.
Gündeme dair fikir alışverişlerinin hayata geçirilmesi Kadim kentimiz için oldukça yararlı olacaktır kanaati hepimiz de oluştu.
Sayın Rektörümüz Prof Dr Mehmet Karakoç ve Kıymetli eşi Meral Karakoç hocamıza böyle yararlı bir toplantı tertipledikleri için teşekkür ediyor, bu toplantıların konu ce başlık önemlerini arz ederek devam etmesini diliyorum.
Dicle Üniversitesinin
Şehrin tanıtılması için biz kadın yazarların daima kalıcı ve verimli birliktelikler ile köklü Üniversitemiz olan Dicle Üniversitesinin yanında olacağımızı hem fikir olarak belirtmek istiyorum.
Ayrıca geçmiş yıllarda Dicle Üniversitesinde kurulan Dicle Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi ( DŪKSAM) geçen yıldan beri kadın faaliyetleri olarak Üniversitemiz bünyesinde kalıcı çalışmalarına devam etmektedirler.
Bu birimin Başkanlığını Prof Dr Sayın Şengül Kocaman hocam ve Koordinatör olarak çalışmalara en iyi şekilde hizmet vermeye çalışan Sayın Emel Özyaramiş hanımefendiyi takdir ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum.
DŪKAM 'ın çalışmalarında da sizlere elimizden ne gelirse şahsım adına yanınızda olmaya çalışacağız sözü veriyorum.
Başarılar diliyorum....
Sevgili okurlarım geçen hafta ayrıca Sezai Karakoç kültür merkezinde başka bir etkinliğe daha katılmaya fırsat buldum.
Sur Bilim ve Sanat Merkezi Müzik Öğretmeni, Şef , Sanat Yönetmeni Sayın
Meltem Macit hocamızın şahsıma davetiyeyi gönderip bu konserden beni haberdar etmesine çok teşekkür ediyorum.
Konser sahnesinde çok hoşuma giden bir slogan dikkatimi çekti.
" Biz artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyoruz" deyip bu grubun kurulması için çabalayıp harika çalışmalar başlamışlar.
Kadın ve Erkek karma toplulukta Kadın ve Erkekler Şef Sayın Meltem Macit hocamızın eşliğinde o gece kulaklarınızın pasını sildiler. Türk sanat müziği , Türk halk müziğinden derlenen potporilerle biz izleyicilerine unutulmaz bir gece yaşattılar.
Bir şehirde Kültür ve sanat hala devam ediyorsa o şehrin insanı yeniliklere, evrenselliğe ve modernzime açıktır diye düşünenlerdenim.
Bu tür Kültür Sanat etkinliklerin devam etmesi kanaatindeyim. Kültür ve sanat anlamında ciddi bir aktivite insan ilişkilerinde de yararlıdır . Beşeri ilişkilerde sosyalleşme olarak da çok faydalı olduğu kanaatindeyim.
O gece ;
Sahnede şarkılar türküler söylenirken bu oluşumu sağlayan Büyükşehir Belediyesine , Katkı sunan her bir birimine, Şef Sayın Meltem Macit hocamız ve Saz ekibine korosunda şarkı söyleyen her bir sanat gönüllüsünü şahsım adına şehrim adına kutluyor başarılar diliyorum.
Ayrıca o gece sahnede hoşuma giden bir ayrıntıyı da siz okurlarıma yazmadan edemeyeceğim .
Sahnede Gitar çalan harika bir çocuk vardı. On bir yaşlarında sarışın bir çocuk.
Tatlı mı tatlı.
Bayıldım dersem yerinde bir kelime olacaktır.
Adı Efe Çetin ..
Genç yetenekler sahne alınca tanıtılmalıdır ki; güzellikler beraber yaşansın. Diğer çocuklara gençlere örnek olsun.
Bu konuda Şef Meltem Macit hocamızın duyarlılığını kutluyorum.
Çalışmalarında devamlılık dilerken
Başarılar da diliyorum.
Sevgili okurlarım geçtiğimiz pazar günü bir de Sevgili ülkem Babalar gününü kutladı.
Ama 6 Şubat depreminde o kadar çocuk babasız kaldı ki; buruk bir babalar günü geçti diyebilirim .
Bu deprem de;
Binlerce çocuk babasız, analar babalar evlatsız kaldı.
Kadınlar kocasız, erkekler kadınları, eşleri, yarları, yarenleri, yoldaşları olmadan o asrın felaketi olan depremden sağ çıkabildiler.
Onun için ülke genelinde buruk bir babalar günü geçti.
Ama her Babalar günü coşkuyla yaşansa bile şunu her zaman sözlerimde yenilemek isterim.
Biyolojik baba olmak çok kolaydır. Asıl zor olan dünyaya gelen evladını büyütüp, kollamak, ailesine, ülkesine ve toplumuna faydalı bireyler olarak yetiştirmektir.
Bunlar babalar anneler ve ebeveynler için en önemli etkenlerdir.
İşte böyle sevgili okurlarım geçtiğimiz hafta hayatımızdan akıp geçti. Zaten zaman çok çabuk akıp gidiyor. Önemli olan zamanımızı iyi ve verimli bir şekilde değerlendirmektir.
Bu arada okullar tatil oldu.
Üniversite sınavları yapıldı. Gençler heyecanlı ve coşkuyla sınavlara girerken, farklı kentlerde sınavlara girmek zorunda kaldılar. Bu da tabii ki gençlerimize ve ailelerine maddi ve manevi boyut da büyük sıkıntılar yaşattı.
Böyle farklı şehirlerde gençlerin sınava girmesi cidden hiç iyi olmadı. ÖSYM' nin bu değişikliği dilerim seneye tekrarlanmaz.
En kalbi duygularımla
sınava giren gençlerimize başarılar diliyorum .
Sevgili okurlarım köşemdeki yazımı burada noktalarken siz okurlarıma gündemden haberler vermeye çalıştım.
Ama bu şehre faydası olmaya çalışan Kurum ve kişileri her zaman için takdir edip yüceltmek ve gerekiyorsa eleştirmek biz yazan kalemlerin görevi olduğunu düşünerek sizlere sözlerime veda ediyorum.
Sürçü lisan ettiysem af ola diyorum.
Sevgilerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nesrin Erdoğmuş Arşivi
SON YAZILAR