Muhammed Esen

Muhammed Esen

Makineleşen Dünyada İnsan Eli

Makineleşen Dünyada İnsan Eli

Bir zamanlar bir şeyin elde yapılması değerdi.
Bir terzinin elinden çıkan ceket, bir marangozun oyduğu masa, bir bakırcının tokmak sesi… Her üründe insanın emeği, sabrı ve hikâyesi vardı. Şimdi o hikâyeler silindi. Her şey aynı, kusursuz ve ruhsuz.

Teknolojiyle kusursuzluğu elde ettik, ama insan dokusunu kaybettik.
Artık bir eşyaya dokunduğumuzda soğuk bir fabrikayı hissediyoruz; oysa eskiden bir ustanın kalbini hissederdik. Seri üretim sadece ürünleri değil, insanları da birbirine benzetti. Herkes aynı markayı giyiyor, aynı koltukta oturuyor, aynı kahveyi içiyor.

Ama bir marangozun masasında duran talaşın kokusu, bir dericinin ellerindeki nasır, bir çömlekçinin sabrıyla dönen toprağı… bunlar yaşamın ritmiydi. Şimdi o ritmi kaybettik; çünkü “hız” bize “değer”in yerini aldı.

El emeği sadece bir üretim biçimi değil, bir ruh halidir.
Bir şey yapmak, ona zaman vermek, hata yapmaktan korkmamak. Makine kusursuz yapar ama hissetmez. İnsan hata yapar ama hissettirir.

Belki de yeniden “insan” olmanın yolu, bir şeyi kendi elimizle yapmaktan geçiyor.
Bir ekmeği yoğurmak, bir defteri dikmek, bir sandalyeyi zımparalamak… Çünkü eller, aklın değil, kalbin devamıdır.

Dijital dünyanın ortasında hâlâ bir umut var:
Ellerimizi hatırlamak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammed Esen Arşivi
SON YAZILAR