Av. Güler Koçyiğit

Av. Güler Koçyiğit

Sevginin hakim olduğu ev !

Sevginin hakim olduğu ev !

İnsan soyu dünyada yaşamaya başladı başlayalı, evde yatarak insanlığa faydalı olmak kimseye kısmet olmamıştı şimdiye kadar. Oysa bu duruma bile mırın kırın edenler var…

Neredeyse bir ayı tamamlamak üzere olduğumuz karantina günlerinde en çok duyduğumuz şey :

“ Ayyy çok sıkıldım, patladım, evde zaman hiç geçmiyor !”

Açıkçası pek bir anlam veremiyorum bu söylemlere. Hayatta kalabilmek, başkalarını da tehlikeye atmamak adına yapması gerekenin bu olduğunu biliyor olmasına rağmen hatta…

Başka zamanlar boş vakit bulmak için can atan, şöyle hiçbir şey yapmak zorunda olmasam evden çıkmam paso yatarım valla diyen, çok çalışıyormuş pozu verip ailesine (eşine-çocuklarına) zaman ayıramadığından yakınıp vicdan yapan, zamanı olsa aslında neler neler yapacağını iddia eden herkes şimdilerde vaktin bolluğundan  şikâyet etmeye başladı…

Neymiş efendim, evde vakit geçmiyormuş !..

Çoğumuz farkında değiliz belki ama işte bu çok ciddi bir sorun aslında. Yani bir insanın evinde zaman geçirememesi çok ilginç…

Tek başına ve çok zor koşullarda yaşayan, başkalarının desteğine ihtiyaç duyan, yaşamak için günlük çalışmak zorunda olan insanları anlıyorum. Ancak dikkatinizi çekerim, onların yakındıkları şey zamanın geçmemesi değil. Onlar her koşulda can derdinde zaten…

Benim lafım hayati kaygıları olmayanlara. 

Yahu hiç mi hayaliniz yoktu sizin kıyıda köşede? Hani bir gün çok vaktim olursa, şunu yapacağım dediğiniz hiç mi hayal kurmadınız ? Normal zamanlarda evi ne diye kullanıyordunuz? 

Eşinizle- çocuklarınızla evdeki paylaşımınız neydi ? Kahve içmez miydiniz mesela ya da tavşankanı bir bardak çayı karşılıklı yudumlayıp aynı zamanda iki lafın belini kırmaz mıydınız evvela ?..

Çocuklarınızla ne konuşurdunuz?

Sohbetiniz başkalarının çocuklarını örnek gösterip, tertemiz yüreğini sevgi ve özgüven yerine suçluluk korku, hırs, kin ve kıskançlıkla doldurup, ezik hissettiren ve onun bir ömür boyu mutsuz olmasına neden olacak cümlelerden mi oluşuyordu daha çok…

Ya hayatınızda ki diğer insanlar ? Yaşıyorlarsa anneniz-babanız, kardeşleriniz. Kendinizi yanlarında mutlu hissettiğiniz dostlarınız, arkadaşlarınız. Epey bir zamandır ihmal ettiğinizi düşündüğünüz birileri yok mu hazır zaman çokken arayıp telafi edebileceğiniz.

Okumadığınız kitaplar, bölümünü kaçırdığınız diziler, izleyemediğiniz filmler, en iyi yaptığınız yemek mesela ?

Amiyane tabirle B Planınız, kriz yönetme, olumsuzlukları fırsata çevirme becerinizi kullanmak için daha neyi bekliyorsunuz…

Anne baba olarak o evin havasının, ortamının güzel olmasının sizin enerjinizden kaynaklandığını biliyorsunuz değil mi ?..Asık suratlı bir anne babanın, çocuklarının yüreğinde yarattığı korku ve mutsuzluğu da tahmin edersiniz…

Ve evdeki rolünüz ne olursa olsun, yaydığınız enerjinin size geri döneceğinin de farkındasınız.

Unutmayın ki ; Bugünler bir daha ele geçmez ve sevginin hakim olduğu ev, ufak da olsa dar gelmez insana, sıkılmazsınız !..

SEVGİYLE …

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Av. Güler Koçyiğit Arşivi
SON YAZILAR