Fatih Yokuş

Fatih Yokuş

Veli mi? Deli mi? Tecavüzcü mü?

Veli mi? Deli mi? Tecavüzcü mü?

Halkın veli, Mahkemenin deli ve Bir avukatın paylaşımına bakılırsa Tecavüzcü de olabilir denilen kişi hakkında bir şeyler yazmaya çalışacağım.

Kimdir bu kişi?

Diyarbakır Ulu Camı müdavimlerinde, Kur’an ve İslami tebliğini öz ve sade yapan Ramazan BÖÇKÜN denilen kişidir.

 Ramazan BÖKÇÜ;

Tanıyanların; “hiç kimseye zararı dokunmayan İslami tebliğ eden”, “O deliyse ben de deliyim” dediği, sosyal medyada paylaşılan videolarda “Prof. birçok ilahiyatçı” kadar bilgi sahibi olduğu ve halkın "VELİ" dediği;

Mahkeme; "Şikâyet, delil, tanık ve Dr. Raporuna dayanarak; "Delidir" dediği, Elâzığ, Ruh ve akıl Hasta hanesine tedavi amacıyla gönderdiği;

Mahkemenin bu kararından sonra sosyal medyada oluşan paylaşımlar üzerine; yazar ve Avukat olan birisinin Face deki paylaşımı ile farklı bir tartışma yanı "Tecavüzcü" yapmaya çalıştığı kişi midir?

Sondan başlayarak sorulara cevap vermeye çalışalım.

Aynı zamanda yazar olan kişinin paylaşım girişinde “1-Kişi cinsel tacizden suçlu Bulunmuş…” yazının gerisini okumaya gerek kalmadan sanırsın ki adam “TECAVUZCU COŞKUN ”dur.

Diyelim ki yazıyı okudunuz kafanız biraz karıştı bu defa 3 Madde olarak açıkladığı “2012 Yılında İş-Kur üzerinde çalıştığı bir okulda benzer şekilde bir bayan öğretmene… açılmış bir davası yok” açıklamasıyla yazının girişine bir varsayım (Ben böle anladım) ile destekleyip pekiştirmek istemesi bu adamın "Tecavüzcüdür" kanaatine varırsın.

Bu açıklama ve anlatım biçimi bu mübarek zatı “Tecavüzcü” biri olarak lanse etme çabası olarak biz Müslümanları fazlasıyla üzmüştür.

Yaptığı paylaşımla yapmak istediği “Algıyı” kabul etmiyoruz ve yanlıştır diyoruz.

Mahkeme; Şikâyet, delil ve tanıkların beyanıyla tarafsız kararını verdiğinden hoşumuza gitmese de eleştirmiyor ve yorum da yapmıyoruz.

Şimdi de gelelim halkın "VELİ" görüşüne

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: “Şüphesiz ki, İslam garip olarak başladı ve bir gün yine garip hale gelecektir. Ne mutlu o gariplere!” (Tirmizi)

İslam’ın ilk yılları, iman edenlere “delidir” denilmiyor muydu? Akıllansın diye ev hapsine alınmıyor muydu?  Mallarına, canlarına kast edilmiyor muydu? Yurtlarını terk etmek zorunda bırakılmıyor muydu?

Bu adamı tanıma fırsatım olmadığı için çok üzgünüm, ancak sosyal medyada yapılan paylaşımlar, video konuşmalarının bir kısmını dinledim. 

İtiraf edeyim ki emekli bir imam olarak hayran kaldım. 

Ahır zaman hadislerini anlatımı bir başka güzeldi.

Siyaset ile politika arasındaki farkı anlatan tüm “İzimler” ret eden bir görüşe sahipti.

Diyarbakır gibi bir yerde “Serok’ları ilahlaştıran…” deme cesareti ayrı bir hakikatti.

Bir arkadaşın paylaşımındaki videosunda Ayetin aslını okuyup “Kur’anı temiz akıl sahipleri idrak edebilir. Bakın bugün Kur’ana bakın en çok okunan kitaptır. Hakkında en çok yazılan kitaptır. Amma maalesef en az anlaşılan, en az amel edilen kitap işin acı tarafı yine Kur’an dir.”

Sosyal medyada “Garip” kişiyi dinlemenizi tavsiye derim

Mahkemenin verdiği kararı eleştirmeden, Avukat beyin lanse etmeye çalıştığı bu “Garip” Ramazan BÖKÇÜ; bir “Tecavüzcümü?” yoksa hakikati anlatan bir “Tebliğci mi?” veya bir "Veli mi?" siz karar verin.

Selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fatih Yokuş Arşivi
SON YAZILAR