Barış-Süreç-Anayasa-Ara zam-Bayram
Bu ülkenin yurttaşları olarak bayram ve tatillere denk gelen zamanlarda bütün işleri erteleriz. Hepimizin tanıklığı vardır, ‘Şunu yapalım’ dediğimizde muhatabımız, ‘Bayramdan sonra’ der, o iş ertelenir.
Kişisel işlerin ertelenmesi, ülkenin meselelerin de ertelenmesi anlamındadır. Bu konuları geleceğin geniş zamanına yaymak gibi bir ritüelin esiri olunduğu için sorunların çözümünde gecikiyoruz. Gecikmek demek, karmaşaya teslim olmak anlamına da geliyor zaman zaman.
Tam da bu noktalara işaret ettiği için yazının başlığını, ‘Barış-Süreç-Anayasa-Ara zam-Bayram’ olarak belirledim. Daha fazlasını da yazmak mümkün, çoğaltabiliriz konuları; asgari ücret, işsizlik, enflasyon, kira artışları gibi sayısız sorun zamanında tedbirler alınmadığı için karmaşık hale geldi.
Karmaşıktan basite doğru yol almak en zorudur. Aslolan basitten karmaşığa doğru yol almak, sorunları tek tek çözebilmektir. Karmaşadan başlama yöntemi, sorunların çözülmemesi için uygulanan yöntemdir.
*
PKK, silah bırakma, fesih süreci, parlamentoda komisyon kurulması gibi son derece önemli, geleceğimizi ilgilendiren konularda hızlı adımların atılmamış olmasının yaratacağı karmaşanın içinden çıkmak zorlaşabilir.
Gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla; Bu meseleler de bayramdan sonrasına ertelenmiş vaziyette. Bilerek yâda bilmeyerek, ancak eğilimin böyle olduğu intibası söz konusu. Bu intiba kişisel değil, toplumsal.
Bu kadar konu içinde sadece Anayasa konusu aceleye gelmemesi gereken ciddi bir mesele. Seçim süreci ile değerlendirilmemesi gereken Anayasa meselesi, sadece iktidar, muhalefet, parlamento çatısı ile sınırlı değil. Bu mesele toplumsaldır, toplumsal mutabakata tabidir. Artık, Türkiye’de yaşayan halkların meselesidir, bütün kesimlerin mutabık olmasını gerektiriyor.
Demokratik, herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir Anayasa yüzyıla hitap etmelidir. İspanya’da 1977 yılından bu yana yürürlükte olan Anayasada hiçbir değişiklik olmamıştır. Çünkü toplumsal mutabakatlı bir anayasadır. 1982 yılından bu yana 4’te üçü değişmiş bir Anayasa var, yaşadığımız sıkıntılar da bu nedenledir.
Kürtler, varlıkları nedeniyle yapılacak olan Anayasada yer almak istiyor. Aynı şekilde, din, dil, mezhep farklılığı olan yurttaşlar topluluğu da Anayasanın bir parçası olmanın gururunu yaşamak istiyor. Üzerinde çok çalışmak, mutabık olmak gerekiyor. Çalışmalar elbette ki parlamento çatısı altında yapılır, ancak, toplumsal mutabakatlık kısmı 86 milyonu ilgilendiriyor. Birkaç bayram çalışılarak ertelenebilir, ancak doğru, mutabakatlı bir Anayasa 100 yılı garantiye alır, bir daha tartışmayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.