Diyarbakır’da süreç ve barış rüzgârı!
Bilmem, farkında mısınız?
Diyarbakır’da bir hareketlilik yaşanıyor.
Barışçıl ortamın rüzgârları bütün alanlarda esiyor.
Kent bir süredir etkinlik, toplantı, karşılıklı ziyaretlerin yapıldığı bir atmosferin içinde geleceğe dönük bir organizasyonuna doğru eviriliyor.
En başından başlayarak, hangi atmosferden gelindiğini konuşalım.
Yerel seçimlerin hemen ardından ‘Kayyım’ tedirginliği, bunun yanı sıra ‘beklentisi’ söz konusuydu.
Yumruklar sıkılı, suratlar asık, kaşlar çatıktı.
PKK’nin silah bırakma, ardından fesih kararı ile birlikte kentte ve kent bileşenlerindeki değişime tanıklık ettik. Yerel yönetimlerle merkezi yönetim temsilcilerinin sık bir araya gelmesi, kentin geleceği ile ilgili ortak çalışmaları yansıtmaları kamuoyunu da rahatlattı.
Kamu temsilcileri ile Belediyeler arasındaki karşılıklı ziyaretler, valilik nezdinde gerçekleşen toplantılar, verilen mesajlar tamamen sürecin ruhuna uygun yürüyor. Herkesin, hepimizin arzuladığı, ortaklaşmakta imtina etmeyeceği ciddi bir zemin oluşmaya başladı.
Dicle Üniversitesi ile şimdiye kadar olmayan kentle buluşmaların olması ayrıca sevindirici. Büyükşehir Belediyesi eş Başkanlarının Rektör Kamuran Eronat’ı ziyaret etmesi, kente dair yapılması gerekenlerin konuşulması kamuoyunun dikkatinden kaçmadı, konuşuluyor.
O zaman; Süreç kıymetli, bu nedenle korumak, kollamak, ruhuna uygun davranmak gerekiyor.
Bir günde 4-5 etkinliğin söz konusu olduğu zamanları çoktan unutmuştuk. Dün böyle bir ortam vardı, çok sevindirici.
*Amedspor’un geleceği ile ilgili çalıştay
*Bölgenin 52 sanayici odaları, STK’ların buluşması, barış sürecine atfen yaptıkları açıklama
*Dicle elektrik’in Diclefest etkinliği
*Kürt parlamenter kadınların toplantısı, barışa dair taleplerin dile getirilmesi
Bunların tamamı ayrı ayrı mecralarda, birbirinden bağımsız gerçekleşti. Diyarbakır potansiyelinin kaldıracağı bir ortam. Bu anlamda, barış sürecinin ne kadar kıymetli olduğu da yansımış oldu. Vali Murat Zorluoğlu’nun gerek kent merkezinde gerekse ilçelerde gerçekleştirdiği buluşmalara, çözüme dönük çalışma ve etkinlikler, doğal olarak kentin bütününde olumlu yansımalar yaratmaya başladı.
Bu potansiyel, yani kentin potansiyeli mevcut yapılanların çok üstünde işler yapmaya uygun ve müsait. Böyle bir gücü var bu kentin. Bütün bunların üstünde en önemli meselemiz, tarih ve turizm. Vali beyin de bizlerin de en çok arzuladığı, gelişmesini istediği bir alan. Kent bileşenleri arasında bir sorun yok, el birliği ile Sur içi bölgesine yüklenip, tarihe sahip çıkmak, turist akınını yoğunlaştırmak için zemin var, yoğunlaşmak lazım.
Şimdilik bu başlıklarla ‘yola devam’ diyorum. Çok daha iyi işler yapılır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.