LGS, YKS ve Kurban Bayramı
Bu sene bayramın denk geldiği dönem, özellikle sınav grubu öğrencileri için büyük bir risk taşıyor. Liselere Giriş Sınavı’ndan sadece bir hafta, üniversite giriş sınavlarından ise iki hafta önce icra edilecek olan Kurban Bayramı; hem öğrenciler hem de aileler için ciddi bir paradoks yaratacaktır. Özellikle etüt merkezleri ve öğrencilerin sınav hazırlığından sorumlu profesyoneller bu süreci doğru yönetebilmek için kara kara düşünüyor. Zira sorumluluğunu üstlendikleri çocukların bu süreçte kopmaları işten bile değil.
Bayramlar; gelenek ve görenekler içerisinde, özellikle akrabalık ve komşuluk bağları açısından büyük bir öneme sahiptir. Toplumsal ilişkileri güçlendirip ilişki ve iletişim akışını olumlu etkilemesi sebebiyle, toplumsal bütünlüğü sağlayan en temel ritüellerden biridir. Özellikle büyüklerin gözü, küçüklerin geleceği olan kapılardadır. Toplumsal kurallar gereği gitme zorunluluğu bulunsa da sınav grubu çocukları olan ebeveynler, dört günlük tatilin çocuklar üzerinde nasıl bir kopma yaşatacağının da farkındadır. Bu nedenle evlerinde sınava hazırlanan çocukları olan ailelerin bu Kurban Bayramı’nı biraz sancılı geçireceği aşikâr. Birkaç yıl önce pandemi nedeniyle bayram akışı nasıl sekteye uğradıysa bu sene de sınav öğrencisi olan aileler benzer bir deneyimi yaşayacak gibi görünüyor. Bu sene de sınav öğrencileri olan aileler için galiba yine aynı deneyim yaşanacak.
Sınava sayılı ve kısıtlı günler kalmışken bir günden daha fazla sürecek olan tatil, öğrenciler üzerinde özellikle motivasyon kaybı başta olmak üzere ciddi olumsuz etkiler yaratabilir. Genel olarak bakıldığında, öğrenciler sınav hazırlık sürecini değerlendirirken yılın ilk döneminde yeterince çalışmadıklarını düşünürler. Sona yaklaştıkça ise vitesi artırıp daha yoğun bir tempoyla çalışmayı planlarlar. Bu nedenle son dönemde yaşanacak kopmalar, yeniden odaklanmalarını güçleştirmenin yanı sıra, onların gerilmesine de neden olacaktır. Aslında ara verip dinlenmek iyi bir şey olarak bilinse de bu dinlenmenin ardından yeniden derse dönmenin zorluğu göz önüne alındığında, bu aranın zararlı bile olabileceği unutulmamalıdır.
Verilen aralarda derse yoğunlaşmayı güçleştiren o kadar çok etken vardır ki tüm bunları bırakıp yüksek motivasyonla ders çalışmak gibi dünyanın en cazip işi olmayan bir işe yönelmek birçok kişi için oldukça güçtür.
Sınav hazırlık süreci uzun bir maratondur. Dört günlük bir mola ilk bakışta önemsiz gibi görünse de hemen sınav arifesinde olması sebebiyle, zaten stresli olan adayın stres seviyesini daha da artırabilir ve hesapta olmayan tahribatlara yol açarak süreci daha da zorlaştırabilir. Bu nedenle Kurban Bayramı’nın sadece ilk günü planlı bir şekilde haftalık dinlenme günü olarak değerlendirilmeli ve adayın bu tatili dört gün olarak geçirmemesi özellikle tavsiye ediyorum. Aile büyüklerinin de sınav açısından bu dönemin çocuklar için ne kadar önemli olduğunu anlamaları ve bu hassasiyetle yaklaşmaları büyük önem taşımaktadır.
Öte yandan, bayramda tatil yapmamak da bir stres kaynağı olabilir. Birçok kişinin dinlenerek eğlenerek geçirdiği bu dönemde öğrencilerin ders çalışmak zorunda olmaları moral bozucu olacaktır. Bu durumun da iyi yönetilmesi gerekir. Aslında sınav takvimi yıl başında bu gerçeğe göre planlansaydı daha uygun olurdu ancak bu saatten sonra uyum sağlamaktan daha iyi bir yol görünmemektedir.
Adaylar için sınava dönük eksikliklerin tamamlanması ve bolca soru çözerek pratik kazanmaları gereken bir dönemdeyiz. Sınav arifesinde gelen Kurban Bayramı tatilini mümkün olduğunca kısa tutmak ve öğrencilerimizin motivasyonunu bozmadan ders çalışmalarına devam etmelerini sağlamak büyük önem arz etmektedir.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.