Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

Öfke siyaseti kazandırmıyor

Öfke siyaseti kazandırmıyor

Türkiye’nin siyasal geleceğinde önemli rol oynayacak bir seçimin öngünündeyiz. Çözüm bekleyen birikmiş sorunlar yumağına deprem ve sel felaketlerinin yarattığı yıkımlar eklenince önümüzdeki seçim sürecini ağırlaştırdı. Aşılması gereken sorunlar dikkate alındığında seçim sonuçları da bir o kadar önem kazanıyor.

Uzun zamandan beri partiler arasında yaşanan ekonomiden, iç ve dış politikalara, yönetme ve yönetilme konularına kadar yoğun tartışmalar yapılmaktaydı. Hatta bu tartışmalarda kullanılan üsluplarda oldukça sert bir tonda geçiyordu. Siyasal iktidarın nasıl bir sistemle yönetilmesi gerektiği üzerine yürütülen tartışmalar da kamuoyunu ikiye bölmüştü. Medyada ve siyasal platformlarda yürütülen bu tartışmalarla ayrışan siyasal yapılar ve kamuoyu tercihlerinde bir yol ayrımına geldi. Bu yüzden önümüzdeki seçim ülkenin parlamenter sistemle mi yoksa cumhurbaşkanlığı sistemiyle mi yönetileceğinin bir seçimi olacak. Yaşanan bu sorunlara 6 Şubat depremi ve ardından gelen sel felaketi de eklenince sorunlar daha da ağırlaştı. Artık taşımakta zorlandığımız ağır sorunların gölgesinde bir seçime gideceğiz.

Keskinleşen ve gerilen siyasal ortama rağmen sokaktaki insanların eğilimi siyasetin dilinin bu kadar sert olmasından ve bu sertliğin sürmesinden yana değil. İnsanlar her şeyden önce sorunlarının çözülmesini, günlük yaşam ve gelecek kaygılarının giderilmesini istiyorlar. Bunu siyasetçilerin seçim meydanlarında kullanacakları üslup ve sorunları çözüm yöntemleri insanların tercihinde önemli rol oynayacaktır. Kavgacı bir tarz yerine daha yumuşak ve ikna edici bir üslup daha başarılı ve daha sonuç alıcı olacaktır. Çünkü sokaktaki insana öfkeli ve kavgacı yaklaşımlar artık çekici gelmiyor. Uzun yıllardır siyasetin dilinin sertliğinden, kutuplaştırıcılığından toplumun önemli bir kesimi yoruldu. İknacı ve sorunların çözümüne zenginlik katacak tarz ve yöntemleri daha fazla benimsemektedir. Gerilimlerin, çatışmacı üslupların, öfke siyasetinin yaşamlarına bir şey kazandırmadığının, yaşam koşullarını iyileştirmediğinin farkındalar. İnsanlar geleceğe dair bir umutlarının olmasını istiyorlar. Gerilimler bu umutları yok ettiği gibi; daha zorlaşan ekonomik ve siyasal koşullarda yaşamak zorunda kalmalarına neden oluyor. Özellikle son onlu yıllara tanıklık edenler öfke üzerine kurulu siyasal dil onlara çekici gelmiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR