Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

ŞAİRİN ÖZGÜNLÜĞÜ

ŞAİRİN ÖZGÜNLÜĞÜ

Tigris Haber- Şiir, içinde büyülü kelimelerin uyumlu dizilişi; damıtılmış duyguların kelimelere dökülmesidir. Şiir düşünmekle başlayan, sanatsal karakteriyle estetikleşen, insanın ruhuna işleyen; bütün hücrelerini, duygularını harekete geçiren bir duygu yoğunlaşmasıdır.


Yazılı edebiyat içinde ayrı bir yeri olan şiir, insanın antik zamanından beri okuyanı ve dinleyeni derinden etkileyerek; insanları farklı duygu dünyalarına götürmektedir. Sözün daha fazla etkili olmasının istendiği yerde şiir hep devreye girmiştir. 


Şiirin etkileme gücü güzellikleri daha iyi algılamamızı sağlar. Yoğun bir emeğin ürünü olarak ortaya çıkan şiir yazmak kolay bir uğraş değildir. Emek yoğunluğunun yanında kelimelere hâkim olmayı ve aralarındaki uyumu yakalamak gerektirir. Birçok meslek ve uğraş isteyince olunabilir ama şairlik kendine özgü bir yetenek gerektirmektedir.
Şair ilham verendir ve içinde ayrı bir dünya taşır. Duyguları çok güçlü yansıtır; okuyanlara, dinleyenlere yaşama sevinci verir. İçinde bir gizemi de barındıran şiir aynı zamanda şairin de gizemidir. Edebiyatımıza giren yazı türleri içinde şiirin her zaman ayrı bir yeri olmuştur.   

Şiir, şairin insana, doğaya, topluma ve dünyaya bakışını da yansıttığı gibi; kelimeleri kullanış biçimi, onu büyülü hale getirir. Şiirin bu gücü duygu yoğunluğunu yaşatmasından ileri gelir ve dinleyeni, ya da okuyanı kendi atmosferinin içerisine çektiğinde amacına ulaşmış demektir.   

Şiir; insanın kendini edebi olarak ifade etmeye başlamasından beri, insanın duygusal zenginliğini yansıtır. İyiye ve güzele ulaşma arzusunu; sevgi ve aşkını; duygusal, uyumlu ve akışkan kelimelere döktüğünde; dilden dile gönülden gönüle dolaşır.


İnsan hayatında şiir olmasaydı; insanların sevgi dünyasını nasıl ortaya dökerdi bilinmez. Her halde insanlar duygusuz canlılar olmaktan öteye geçemezdi ve dünyada insanlı yaşam çok farklı olurdu. Duygulardan yoksun bir yaşamın da hiçbir çekiciliği kalmazdı. Duygulardan yoksun insan; halde bugünkü insandan daha farklı bir canlı olurdu.
Şiir yaşamın insandan ve doğa koşullarından kaynaklanan zorluklarına karşı ayakta kalamazdı. Yaşama umudu ve sevinci gelişemeyeceği için her şey anlamsız olmaya başlardı. Güzelliklere güzellik katamazdı. Yaşamı renkli ve anlamlı kılamazdı.


Şiir toplumlar için, kültür ve sanat açısından önemli bir göstergedir. Büyük toplumlar genelde bu konuda önemli şair ve şiirlerin yaratımına kaynaklık eden toplumlardır. 


Yereli iyi özümseyen, özgün yaratım içinde olanlar, kendini aşanlar evrensele ulaşmanın yolunu da açmaktadır. İnsanın içindeki aşkı canlı tutan, bu aşkı yeniden yeniden yaşatabilen, evrenselliğe doğru ilerler.


Özgür bireyde sınırlara hapsolmak yoktur.  Kendisi için çizilen sınırları aştığı, onu zorladığı, kendi tarzını yarattığı ölçüde özgünlüğünü korur.  Özgünlüğünü koruyamayan sanatçı sıradanlaşır. Sanatçı olma vasfı tartışmalı hale gelir.
Edebiyat ve sanatta, bu özgünlüklerini koruyanlar iz bırakmışlardır. Egemen akıma kapılanlar, dönemin akışı içinde sürüklenip giderek geride izi dahi kalmadığı görülmektedir. 


Her şeyi ve herkesi amaçları için kullanan sistemler sanat ve sanatçıları da istisnalar içine almaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR