Tarım ve hayvancılıkta Cumhuriyet tarihinin en kötü zamanlarına tanıklık ediyoruz.

‘Çiftçi yok olduk’ diyor.

Hayvancılıkla uğraşan kesim, bayrak çekmiş SOS diyor.

İşsizlik diz boyu.

Bugün 10 TL’ye aldığınızı bir gün sonra aynı fiyata alamıyorsunuz.

Cebinde ekmek alacak parası olmayan insanlar var.

Bunlara gözlerimizle tanıklık ediyoruz.

Biz tanıklık ederken iktidar bu söylediklerimizin doğru olmadığını, ülkede aç olan açıkta olan insan bulunmadığını söylüyor.

Bunları söyleyen bizler yıkıcı-bölücü-bozguncu oluyoruz!

Olmayanı söylediğimizde elimize ne geçiyor ki, olmayanı söyleyelim.

Gerçek olanı söylüyoruz, tanık olduklarımızı söylüyoruz.

*

Bir arkadaşımın kasap dükkânında oturuyordum.

Öyle bir tabloya tanıklık ettim ki, kendimden, insanlığımdan, yaşadığım coğrafyadan utandım.

Orta yaşlı bir kadın et tezgâhındaki gençle konuştu, az sonra etini aldı, 20 TL uzattı, 10 TL geri aldı. Olabilir mi diye düşündüm, tereddüt ettim, kadına mı, tezgâhtaki gence mi sorsam diye. O arada kadın dükkândan çıkmış oldu. Merakımı gidermek zorundayım, dayanamadım ‘O kadın 10 TL’lik et mi aldı’ diye sordum, cevap büyük bir mahcubiyet içinde sadece sallanan bir baş oldu, ardından ‘Kıyma aldı’ diye bir ses duydum.

Zaten öyleymiş; Kilo ile alamayanlar 10-20-30 TL bandında et alışverişi yapıyormuş zaten. Kıyma olunca da tencerede daha avantajlı duruyor dolayısıyla. En azından yemekten et kokusu gelsin diye düşünüyor evin kadını.

Bunun hiç yalanı dolanı yok.

Ülkeyi yönetenler sahaya inse, inebilse bunlara tanıklık edecektir mutlaka.

Elbette ki çok iyi şartlarda yaşayan bir kesim var, kimsenin yaşamına diyecek sözümüz yok, ancak, ülkenin önemli bir kesimi açlıkla tokluk arasında bir yaşam sürdürüyor, her istediğini alamıyor, çoluk-çocuğunun taleplerini karşılayamıyor.

Mutlu yaşam sürdürenlerle mutlu olan bir yönetim anlayışı hâkim olmuş.

Yönetenler, yönettikleri geniş kesimlerin dertlerinden habersiz ise, dertlilerle dertleşmiyor, zor geçinenlerin derdini kendine dert edinmiyorsa, gitme vakti gelmiş demektir.

Cahit Sıtkı Tarancı’nın dediği gibi, ‘Haydi Abbas vakit tamam’ demekten başka da söz bulamıyoruz. Yurttaşını 10 TL’lik kıyma alma noktasına getiren, muhtaç eden yönetimin vakti tamam değil de nedir?