Mustafa Nesim Sevinç

Mustafa Nesim Sevinç

Bebek Kutusu

Bebek Kutusu

Dünyanın en düşük bebek ölüm oranına sahip Finlandiya devleti, 1938 yılından beri hangi sınıftan olursa olsun, tüm hamile kadınlara “Annelik” veya “bebek” paketi olarak adlandırılan bir kutu hediye veriyor. Ebeveynler doğumdan önce doktora göründükten sonra bebek paketlerini alabiliyor.
Bu gelenek 1938 yılında başlamış ancak o zamanlar sadece düşük gelirli aileler için kullanılıyormuş. Daha sonra 1949 yılında Finlandiya devleti herkese bu kutuları sağlamaya başlamış. Asıl amaç, Fin çocuklarına ailelerinin geliri, sınıfı ne olursa olsun “eşit” bir başlangıç sağlamak. 2018 yılında Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’ye de doğan oğlu için bu paketten gönderildi.
Kutuda şunlar bulunur:
- Montlar,
- Uyku tulumu,
- Sokak giysileri,
- Banyo aksesuarları,
- Bebek bezleri (2000 yılından sonra tek kullanımlık bezlerin yerini son yıllarda yıkanabilir bezler aldı),
- Yatak alezi,
- Küçük bir uyku minderi,
- Battaniyeler,
- Oyuncaklar,
- Diş kaşıma oyuncağı ve gerekli çeşitli malzemeler bulunmaktadır.
Kutuya biberon veya mama kabı anneleri emzirmeye teşvik etmek için eklenmez. 1995-2000 yılları arasında kutuda emzik ve biberon bulunuyordu. Ancak emzirmenin bebekler için en iyi beslenme yöntemi olduğu tespit edildikten sonra bu malzemelere daha sonra yer verilmedi.
Son yıllarda giysiler ve malzemeler, kız ve erkek çocuklar arasında değiştirilebilir olmaları için sadece pembe ve mavi renklerle sınırlı değil. “Cinsiyet ayrımı gözetmeyen nötr renkler” seçilmektedir. Bu, kız ve erkek bebeklerin eşit olduğu mesajını iletiyor."
Kutunun asıl amacı, çocuklara ve ailelere “eşitlik” anlayışını aşılamak ve en azından bir gece bile olsa, zengin ve fakirin aynı şartlar altında yaşamasını sağlamaktır. Uzmanlar, zengin-yoksul ayrımı yapmaksızın tüm çocukların aynı malzemeleri kullanmasının, toplumda güven ve eşitlik duygusu yarattığını düşünmektedir.
“Kutu beşik” uygulaması ilk başladığında, kutular bebeklerin beşiği olarak da kullanılıyordu. Ancak ailelerin geliri arttıkça bebekler için ayrı bir oda ve ayrı bir beşik olanağı oluştu. Bu nedenle kutular artık daha çok, oturma odasında gündüz uykusu için kullanılan ikinci bir beşik işlevi görmektedir. Sosyal güvenlik kurumu Kela'nın istatistiklerine göre, 2011'de ebeveynlerin %42'si kutuları beşik olarak kullanırken, bu oran 2017'de %37'ye düşmüştür.
1940'ların başlarında, kutudaki giysiler kumaş şeklindeydi, çünkü o dönemde anneler daha çok giysi dikme eğilimindeydiler. Kutu aynı zamanda yatak olarak da kullanılabilir. Kutunun dibindeki minder ile birlikte kutu, bebeğin ilk yatağı olur. Çocuklar ilk gecelerini bu karton duvarlardan oluşan kutu-yatakta geçirirler.
Kutu, anneliğin ilk günlerinde annelere gereken her şeyi sağladığı gibi, gelecekte karşılaşabilecekleri durumlar için bilgilendirme kitapçığı ile de donatılmıştır. Aynı zamanda kutuda, çocuğun ilerde okumuş ve kültürlü bir birey olmasını teşvik etmek ve devlet desteğini sembolize etmek için bir kitap da bulunur.
2011 yılından bu yana, paketler gebelik veya ebeveynlikle ilgili kitapçıklar içermemektedir. Ancak her malzemenin özenle seçilmesi, ebeveynlere belirli mesajlar iletmeyi amaçlamaktadır.
Finlandiya devleti, günümüzde ebeveynlere iki ayrı seçenek sunmaktadır: ya bebek kutusu ya da 140 euro nakit. Ancak anne-baba adaylarının %95'i kutuyu tercih etmektedir, çünkü bu geleneksel kutunun paradan daha değerli olduğu düşünülmektedir.
Anne ve bebeğin sağlığını koruma amaçlı olan bu uygulama 1938'de başladığında “kutudaki eşyanın tutarı”, “bir sanayi işçisinin aylık ücretinin üçte biri” kadarına denk geliyordu.
Bu sağlık ve ebeveynlik için önemli bir uygulama olan bebek paketi programının hükümete maliyeti yaklaşık 9-11 milyon euro civarındadır. Günümüzde, düşük doğum oranlarını artırmak amacıyla yeni teşviklerin eklenmesi veya ücretsiz çocuk bakımı olanaklarının sağlanması konusu tartışılmaktadır.
Finlandiya, kadınları işgücüne katmak için özel çaba göstermesi nedeniyle Avrupa'daki en gelişmiş ekonomilerden biri haline gelmiştir.
Bu kutunun sunulması, Finlandiya'nın nasıl bir sosyal devlet anlayışını izlediğinin bir göstergesidir. Bebekler, ilk doğduklarında psikolojik olarak, birkaç gün de olsa, diğer bebeklerle aynı şartlar altında yaşarlar. Bu, bir gelenek olmuş ve aileler, durumları ne olursa olsun bu geleneği 75-80 yıldır severek sürdürmektedirler.
Üstelik Finlandiya'da bu kutunun üzerinde ne Cumhurbaşkanlığı'nın ne de devlete ait bir ibare, imza veya işaret bulunmamaktadır.
Türkiye’de ise çocuklar dünyaya geldikleri ilk anlardan itibaren eğitim, sağlık, yaşama, barınma, fiziksel ve psikolojik olarak farklı şartlar içine doğuyorlar. Sosyal sınıf ayrımının en üst noktada hissediliyor. Nasılsa bu malzemeler Finlandiya’dan çok çok ucuz ve yüksek işçi ücretleri olan Türkiye’de, doğacak çocuk sayısını 3 ten az olmaması ve 4 olması gerektiği bazılarınca belirlenip tavsiye ediliyor.
Dünya çapında 60 ülkede 100 civarında bebek kutusu programı uygulanıyor. Bunların çoğu son birkaç yılda başlatılmış.
Kutunun içerdiği malzemeler ülkeden ülkeye değişiyor.
Bazı programlar, sıtmaya karşı sivrisinek ağları, doğum kontrolü veya cinsel yolla bulaşan hastalıkları önleme amaçlı malzeme içeriyor.
Diğer ülkeler Finlandiya'daki kadar başarılı olamadı.
2015'te Arjantin'de başlatılan program ertesi yıl yolsuzluk nedeniyle sona erdirildi.
Singapur'da ise şehir devletin 50. kuruluş yıldönümü vesilesiyle bir kereye mahsus olmak üzere dağıtıldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Nesim Sevinç Arşivi
SON YAZILAR