Zülküf Kışanak

Zülküf Kışanak

Can Sırrı’mıza, abimize selam olsun…

Can Sırrı’mıza, abimize selam olsun…

Barış insanı, halkların dostu, arkadaş canlısı, güzel insan sevgili Sırrı Sürreya Önder’i vakitsiz kaybettik, ailesinin, sevenlerinin, dost ve arkadaşlarının, her birimizin acısı büyük, illa ki Kürtlerin acısı çok büyük. Biliyoruz ki Kürt halkı büyük bir dostunu, kadim bir yoldaşını kaybetti. Evet, o bir Türkmen olarak doğdu, bir devrimci olarak yaşadı, bir Kürt olarak da bu dünyadan göçüp gitti. Bana sorarsanız bu onun hayat hikayesinin özetidir, bir anlamıyla bu onun kendisi, bu onun Sırrı olabilmiş en saf halidir, belki de bu onun bize emanet bırakmak istediği en büyük hayali, bu onun Kürtlerin ve Türklerin onurlu bir barışa ve demokratik bir topluma ulaşma özlemiydi. Binlerce insanın canına mal olan Kürt sorununu kast ederek, bütün içtenliği ile “Bu mesele çözülene kadar Kürdüm...” derdi, dediği gibi de yaşadı. Yer gök bilsin ki o sözünde durdu…

*

Aslında Sırrı Sürreya Önder’i anlayabilmek için Kürt olmak, Ermeni olmak, Laz olmak, Çerkez olmak, Arap olmak, Roman olmak yada Türk olmak gerekmiyor, insan olmak, insan kalmak yeterlidir ama halkların barışına, özgürlüğüne, eşitliğine inanan, hak ve hukukuna saygılı, bu uğurda canını ortaya koyan, iliklerine kadar yiğit, sözünün insanı. Sevgili Sırrı Sürreya Önder bunu yaptı, bir derviş kadar tertemiz yaşadı, inkar ve red siyasetine karşı varını yokunu ortaya koyan gencecik bir Kürt kadar yiğitçe savaştı, güneş ülkesine can oldu, çarmıha gerilmiş güneşine yoldaş oldu, bu uğurda son nefesine kadar amansız mücadele etti, hiçbir mahallenin itini, kopuğunu umursamadan en iyi bildiği yolda deli dolu yürüdü, gitti. Tanıdığımız, bildiğimiz, dostumuz Sırrı Sürreya Önder, hiç kimsenin taktirine, onayına, oluruna, oldurmasına ihtiyaç duymadan, kişisel hiçbir beklentiye girmeden, haysiyetinden ödün vermeden, inandığı, doğru bildiği, ikna olduğu yolda yürüyerek bunu yaptı…

*

Ne Kürt kalabilmiş, nede Türk olabilmiş, savaş zamanlarında barış havarileri, barış zamanlarında ise savaş kurmayları havasında konuşan ama her zaman kaçkın, her zaman sıvışan, her zaman yalandan yaşamaya pek maharetli kimi mahlukları, dibine kadar seviyesiz, dibine kadar saygısız korkakları bir tarafa bırakıyorum, öfkemi dizginleyerek onları çukur halleriyle baş başa bırakıyorum. Sırrı Sürreya Önder’in anısına bağlı kalarak daha fazla ağzımı bozmadan, seviyeyi düşürmeden es geçiyorum. Biliyorum ki Sırrı, özgürlük kavgasına omuz veren bir nefer, ülkeme çöken karanlıkla amansız savaşan bir yıldız olarak var olmaya, dahası bir Türkmen olarak Kürt yaşamaya, Kürtlerin özgürlük mücadelesine omuz vermeye devam edecek. Selam olsun sana herkesin, hepimizin, benim de abim, can Sırrı’mız…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zülküf Kışanak Arşivi
SON YAZILAR