O gitti, ama toprak yaşamaya devam ediyor…
Annem, beni kendinden olduran bilge kadın, bu dünyadan sessiz, sedasız geçip gitti, onu şimdiden özlüyorum. Yeri göğü, taşı toprağı, börtü böceği, ağacı çiçeği, kurdu kuşu, insanı, illaki Deli Qedê’yi bana sevdiren, her dem gittiğim, gördüğüm, yaşadığım Ezdaî tapınağım Karacadağ’a, Kura Mandel'e, Çiyayê Reş’e, Kura Kerteş’e, Çemê Qûlo’ya, Kereşk’e, Qûnçmehemed’e, Koksor’a beni aşık eden, güneşe durmayı, yalnızlığıma sığınmayı, kendime yetmeyi, kendim olmayı bana öğreten, bana yol gösteren tanrıçam kendi Cennetine gitti, bilmem kaçıncı kuşak üzerinden geçmesine rağmen hikayesini bittirememiş anlatıcısına beni emanet bırakarak…
*
Tam üç yıl önce bu vakitlerde, Karacadağ’ın kavuran yaz sıcakları altında, son bir defa daha doğup büyüdüğü, can olduğu toprakları adım adım dolaştık. Her mevsimi muhteşem, her mevsiminde yüreğime sığınak olan güzelim Fertûl yaylasından başladık, zambak deryası Bêsrek ovasına, Çiyayê Reş’e, Kerteş’e, Qûlû’ya, Kereşk’e, Ûçiq’a, Koksor’a en son Gêçiqran’a gittik, bildiğim tek sırdaşı Şeyh Zeynep’i ziyaret ettik, geçmişine misafir olduk. Yol boyu çocukluk hikayelerini, daha küçücük yaşlarında kaybettiği babası Mamo’yu, Karacadağ’a can olan koçer hayatlarını, sürülerini, develerini, atlarını, geçtiğimiz dağları, yaylaları, vadileri, ovaları, kayalıkları, dereleri, şimdi yerleri bile kayıp kurumuş su kaynaklarını, bölgenin önde gelen Kürt aşiretlerinden İzollara, Nasanlara, Kejanlara, Tirkanlara, Areşîlere, Çemikanlara, Cimikanlara, Xidirekanlara, Kumnexşanlara, Çûvîlere, Dodikanlara, Şerqîlere, Seyidîlere, Berguhanalara, Mendanlara, Hacikanlara, Şêxîlere, Mehelilere, Bêskîlere, Qeregêçîlere, sınırdaşları Araplara, şimdi olmayan, şimdi yokluklarına hayıflandığı kapı komşuları Ermenilere dair büyüklerinden duyduklarını, unutulmaya terk edilmiş anlatıları, tanıklıklarını anlattı. Geçmişe dalıp giderken Milanî Karacadağ’ın her bir tarafını dolaştırdı beni, sözü Mêrgemîr’e getirince boğazı düğümlendi, bir süre soluklandıktan sonra yeryüzünün ilk çobanlarına, ilk çiftçilerine rehber efsanevi Kura Mandel’e çıkmış gibi bitmesini istemediğim anlatısına devam etti, Deşta Gewra’dan, Wêranşar ovasına, Binê Beriyê’ye kadar bir gitti, bir geldi. Ben daha doğmadan kaybettiği annesi Hedê’nin anlatısından bildiği, tanıdğı mayınlı sınırın öte yakasındaki Serêkaniyê’yi unutmadı, atalarının çıkış yeri olarak bana bellettiği kutsal Sîncar’ı, kışlakları Xabur ovasını, kadim Kizwan dağlarını uzun uzun anlattı, Binxet’i baştan başa dolaştı, ta Halep’e, Afrin’e, Şam’a kadar gitti, hatta hayatı boyunca bir defa da olsun görmek, sarılmak istediği ama ulaşamadığı Aman’daki halasının kızı Helê’ye bile misafir oldu, bir daha dönmeyen yakın uzak, adını bildiği bilmediği, hikayelerini hatırladığı Alareşîli tüm akrabalarını isim isim saydı…
*
Suyun, toprağın, rüzgarın yoldaşı tanrıçam, yer üstündeki kadar yer altındaki yaşamı da yakından tanıyordu, biliyordu annem. Beş, bilemedin altı yaşlarında dayısı Mîrza ile yaban armudu toplamaya gittiği Bêsrek dağının hizasına geldiğimizde birden heyecanlandı, ani bir el işaretiyle beni durdurdu, bir şey demeden arabadan indi, uzun bir süre etrafına bakındıktan sonra Bêsrek dağına doğru uzayıp giden ovada yürüdü, yoğun taşlık bir yere geldi, yaşayan bir tanrıça gibi yüzünü güneşe verdi, önce anlamadığım bir şeyler ağzında mırıldadı, sonra da üstü kurumuş otla kaplı yeri işaret ederek her zamanki gibi Kürtçe, “Tam burayı kaz, hele ne çıkacak, bir göreyim…” dedi. Otları temizledim, iyice kurumuş, çatlamış toprağı bir karış, belki de biraz daha fazla kazdım, alttaki nemli toprağa ulaşana kadar devam ettim. Beyaz, mavi, ya da mor bir zambağın soğanına ulaştım. Gülümseyerek, “Yeter, daha fazla rahatsız etme. Çok iyi, toprak yaşıyor, dünya gördüğüm ilk günkü gibi canlı…” dedi. Bu benim son toprak kazışım, yer altındaki dünya ile son bağım oldu, onu edebi istirahatgahına, son sığınağı zambaklar ülkesine teslim ettiğim, sonsuzluğa uğurladığım, bilge yoldaşı Şeyh Zeynep’e emanet ettiğim güne kadar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.