Dün durup dururken nezaketsiz bir üslup ile muhatap olduk. Olmaması gereken üslubu yadırgadık, kınadık. Yönettiğim gazetenin üslubu konusunda çok titiz davrandığı kentin tamamı bilir. Hakaretten, suçlamadan uzak, kentin yararına bir habercilik anlayışı ile bir yol yürüyüşü gerçekleştiriyoruz.

Dikkatliyiz, uyumluyuz, uyarıcıyız, haber muhatabımızı, halkımızı, okuyucumuzu kırmamak için çok özel bir çaba içindeyiz. Buna rağmen zaman zaman gereksiz, olmaması gereken, feodal bir üslup ile yüz yüze gelebiliyoruz.

‘Bu haberi niye yaptın’ gibi feodal bir üslup, gazeteciyi her zaman çileden çıkaran bir üsluptur.

Kaldı ki yaptığımız haber uyarıcı ise, yararlı bir noktaya parmak basıyorsa bu müdahaleyi asla kabul etmeyiz. Genellikle de bu tür üslup sahipleri sayısız haberlerini yaptığımız, destek verdiğimiz, olumlu işler yapsınlar diye katkı sunduğumuz kişilerden ve kurumlardan gelir.

Çünkü eleştiriye karşıdırlar, ezberleri bozulduğu için freni tutmayan araçlar gibi zig zag yaparlar, üstenci davranıp, feodal yanlarını ortaya koyarlar.

Dün de bu yazdıklarımın karşılığı bir durum yaşandı.

Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, sanayicilerine birikmiş elektrik ve doğal gaz borçlarını kısa sürede yatırmaları gerektiği konusunda mesaj atmış, uyarmış, hatta doğru olmuş, görevini yapmış.

Gayet normal.

Editör arkadaşımız, haberin unsurlarını tamamlayarak bunu haberleştirmiş.

Biz haberi uyarıcı olarak değerlendirip, muhatap kurumdan teşekkür beklerken, kurumun Başkanı arkadaşımız arayarak, ‘Neden bu haberi yaptın’ diye sert bir üslup kullanmış.

Haber yalan mı?

Değil.

Böyle bir borç var, muhatap kurumlardan da doğrulatmışız.

Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, farklı bir üslupla, sanayicileri toplayıp karşı açıklama yapacağı yönünde tehdit kokan, feodal bir üslup kullanıyor.

Açıklamada ne diyeceksiniz?

Borç mu yok?

Var, hatta yatırılmazsa Cuma gününden sonra bütün OSB’nin elektriği de kesilebilir.

Hırsızlık mı yaptık, karşı açıklamayı gerektiren ne var.

Borcunu yatırmayanı uyarmışız.

Bunun için OSB Başkanının da kurumlarında teşekkür etmesi gerekiyor aslında.

Ortada bir hakaret yok, küfür yok, saldırganlık yok, sadece mevcut durumu yansıtmışız.

Eksik var ise, onu düzeltmesi gereken Başkan’ın tavrını yadırgadık, durumu da kamuoyuyla paylaştık ki, kafasına vurulacak gazeteciler olmadığımızı o ve çevresi de anlasın diye. Kayyımlarla kol kola girip rant elde eden bir gazetecilik anlayışımızın olmadığını herkes gibi sayın başkan da bilir. Kaldı ki o arkadaşlarda yaptığımız haberlere bu tür bir yaklaşım göstermediler.

Hakaret yok ise, bütün haberlere feodal kafa ile değil, çağdaş bir anlayışla yaklaşım gösteren STK başkanlarının varlığının arttığı bir kent olmasını temenni ederek yazımı sonlandırıyorum. Böyle niyet taşıyanlara da ders niteliğinde bir yazı olsun.

Herkes pazarından hayır görsün!