6 partinin Genel Başkanının ortak toplantısı son derece önemli bir gündem. Günün konusu ve de içinde bulunduğumuz yüzyılın sonuna gelinirken çok konuşulacak, çok önemli bir gündem; Birlikte fotoğraf verildi, ortak açıklama yapıldı.

Çok detaylı, çok konuşulacak, çok tartışılacak bir mesele.

Bir gelecek meselesi.

Hepimiz için, herkes için.

İçin de herkes, her kesim var mı?

İşte, mesele de bu zaten.

O nedenle tartışılacak ve konuşulacak bir durum olarak değerlendiriyorum.  

AK Parti iktidarına, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine son vermek üzere oluşturulan ve genişletilen bir ittifak. Seçime kadar tek parça yürür mü, yürümez mi, bilinmez, ancak yürüyecek gibi görünüyor, görünmesine de yine de siyaset bu, belli olmuyor!

Bazen gücü-sesi olanın sesi kısılıyor, söz sahibi olması engelleniyor, bazen de hiç gücü olmayanın sesi yükseltiliyor, söz sahibi olması sağlanıyor.

O nedenle, ‘siyaset bu’ diyoruz ya.

Tercih ve tercihler meselesi.

Elbette ki önemli olan, toplumsal tercihlerin ön plana çıkması, bireysel tercihlerin arka plana atılmasıdır.  

Yüzde bir ile yüzde 30 arasındaki mesafenin nasıl ölçüleceği konusu ne kadar önemliyse, dışarıda bırakılan yüzde 13-15’lik gücün, yani HDP’nin bu durum karşısında alacağı tavrın, aynı zamanda bu birlikteliğe, ittifaka nasıl, ne şekilde bakacağı ve yaklaşım göstereceği son derece önemli. Çünkü HDP, şu an Türkiye siyasetinin odağında bir yerde duruyor, aynı zamanda gelecekle ilgili zaman ayarlı bir parti konumunda.  

2023 seçimlerinin belirleyicisi olduğu, olacağı bütün partilerce kabullenen HDP ile olan mesafenin nasıl ayarlanacağı da merak konusu, aynı zamanda HDP’nin bu mesafeyi nasıl değerlendireceği de son derece önemli.

*

Tablonun özeti net;

İki ittifak, bir blok ve iktidar.

Ve de iktidarların yolu; HDP-sol bloktan geçiyor.

Tercihler önemli.

Bireysel mi, toplumsal mı?

Herkes farklı bir pencereden bakar, bakabilir, ben de farklı bir pencereden bakıyorum.

1960-70-80’lerden bu yana ülkenin, milletin yükü aslında sol-sosyalist gençlerin omuzlarında. Bedellerin en ağırını ödedikleri halde devlet yönetiminden hep uzak bir yerde tutuldular. HDP’de bu misyonun içinde ve ağır bedel ödeyen bir parti. Bedel ödeyenler, sorumluluk yüklenenler yönetimden uzak kaldı, hiç bedel ödemeyenler, bedel ödeyenlerin zamanlarını çalanlar yönetimlerde oldu.

2023 seçimleri herkes için her kesim için tam bir test seçimi olacak diye düşünüyorum. Demokrasi, hak-hukuk-adalet, insan hak ve özgürlükleri konusu, şeffaflığın ön plana çıktığı, bütün kesimlerin devlet yönetiminde ortaklaşması gereken bir sürecin başlangıcındayız. Kimsenin kimseyi ötekileştirmediği süreci kim nasıl, ne şekilde değerlendirecek, yaşayıp göreceğiz.