Muhammed Esen

Muhammed Esen

Kalabalıkların İçinde Tek Başına

Kalabalıkların İçinde Tek Başına

Bir bildirim sesiyle uyanıyoruz. Gözümüzü tam açmadan önce elimiz telefona gidiyor. Kim ne paylaşmış, kim ne yazmış, kim nereye gitmiş… Saniyeler içinde onlarca insanla "bağlantı" kuruyoruz. Ama o bağlantılar, nedense içimizdeki boşluğu doldurmuyor. Kalabalıkların içinde her zamankinden daha yalnız hissediyoruz.

Artık dostluklar emojilerle, ilişkiler beğenilerle ölçülüyor. Binlerce takipçimiz olabilir, ama gece yarısı gerçek bir dosta ihtiyaç duyduğumuzda kaç tanesi yanımızda olur? Paylaştığımız her güzel karede bir şeyleri eksilterek gösteriyoruz hayatı: Dertleri, kırgınlıkları, sıkışmışlığı. Oysa insan, en çok da kırgınlığıyla insan. Ve o kırgınlıklar, filtreden geçmiyor.

Sosyal medya bize anlık bir ilgi sunuyor; geçici, yüzeysel ama bağımlılık yaratan bir ilgi. Paylaştığımız bir fotoğrafın altında artan beğeni sayısı, birkaç saniyeliğine bizi iyi hissettirebilir. Fakat o his, gerçek bir sohbetin, içten bir bakışın, omzumuza dokunan bir elin yerini tutmaz. Dijital ilişkiler, derinlikten yoksun. Çünkü çoğu zaman "görünüyoruz", ama "görülmüyoruz".

Peki bu yalnızlıktan nasıl kurtulacağız?

Öncelikle gerçek ilişkilerin gücünü hatırlamamız gerek. Yüz yüze görüşmek, birlikte kahve içmek, sokakta yürümek… Dijital dünya kolay, hızlı ama yapay. Oysa insan, zamanla ve emekle kurar bağlarını. Birbirimizin gözünün içine bakmadan, ses tonundaki titreşimi duymadan, gerçek anlamda iletişim kurmamız mümkün değil.

Bir de dijital detoks kavramı var. Korkutucu gelebilir ama günde sadece birkaç saat ekranlardan uzak kalmak, zihinsel sağlığımız için bir lüks değil, artık bir zorunluluk. Doğayla vakit geçirmek, kitap okumak, üretmek, yazmak… Bunlar bizi gerçekliğe geri döndürür.

Unutmayalım: Bir ekranın ışığı ne kadar parlak olursa olsun, bir insanın sıcaklığı kadar ısıtmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammed Esen Arşivi
SON YAZILAR