Dün şöyle bir düşündüm, Ortadoğu’daki tabloya ve Kürtlerin fotoğrafına baktım; Kürtler nasıl bir bayram kutlayacak sorusu geldi tablodaki fotoğrafın yanına.

Sağlık, esenlik, huzur dolu gelecek temennisi için mi?

Sağlıksız, huzursuz, esenliksiz yaşanan bu günlere mi?

Bayramlardaki karşılıklı dilek ve temenniler; sağlık, esenlik, barış, kardeşlik gibi cümlelerle anlamlandırılıyor.

Kürtler hangisini tercih eder yâda edebilir?

Topyekûn bir savaş hali var.

Kürtler yaşadıkları toprakların tamamında huzursuz ve gelecek kaygısı içinde.  Ölenlerin ve öldürenlerin aynı bayramın kutlayıcısı olması ne kadar acı bir durum değil mi?

Dini vecibeleri yerine getirmek bir yana, düşmanınızla aynı sevince ortak olmak gibi bir durumun varlığı, Kürtlerle birlikte o coğrafyada yaşayan halkların katledilmesi bir kutlamayı değil, YAS ilanını gerektiriyor.

Mevcut durumda zaten ‘Bayram benim neyime kan damlar yüreğime’ formatına hitap ediyor.

İslam dünyası duruma nasıl bakar yâda bakıyor bilemem ama Kürtler açısından durum budur.

**

Gelelim içerideki çözüm ve müzakere sürecine.

Kandil, AK Parti’nin seçimleri kazanmak uğruna Kürtleri oyaladığını, sözlerin yerine getirilmediğini aktarıyor, ‘savaş’ halinden söz ediyor.

Son görüşmede Abdullah Öcalan ise, müzakere süreci ile ilgili mutabakata varıldığını aktarıyor.

Özet cümle şu; Burada dar anlamda yürütülen görüşmelerden, müzakere yanı ağır basan bir kararlılık ortaya çıkmış ve bu düzeyde mutabakata varılmıştır. Gelinen noktada yol haritasının eylem planı da ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bakanlar kurulu kararı haline gelen müzakere iradesinin pratikleşmesinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. Resmileşen bu metin doğrultusunda ve metnin içeriğine uygun olarak resmi müzakerelerin zaman kaybetmeksizin başlaması oldukça önemlidir.’’

Abdullah Öcalan’ın aktardığı bu mesajların üzerine ne söylenebilir ki?

Resmileşen bir metinden ve bakanlar kurulu kararı haline gelen müzakere iradesinden söz ediyor Abdullah Öcalan.

IŞİD ve Kobane meselesinin çözüm süreci ile ilgili bağlantısına da vurgu yapılmış mesajda. Bu anlamda da herkese ortak sorumluluk yüklüyor.

Hem PKK’ye hem de Hükümete.

Galiba netleşmesi gereken bir durum var.

Çözüm ve müzakere süreci mi?

Savaş hali mi?

Abdullah Öcalan’ın mesajları;

Müzakere kararlılığına ve çözüme yönelik mesajlar.

Savaşı çağrıştıran mesajlar değil.

O zaman, gerilimli ortamın yumuşama zamanı.