Devran Sinanoğlu

Devran Sinanoğlu

Müslümanların büyüttüğü terörist

Müslümanların büyüttüğü terörist

"O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Zannettim ki, Müslümanlar dört taraftan İsrail'e girecekler. Ama korkulan olmadı. O zaman idrak ettim ki: Biz dilediğimizi yapabiliriz, zira Müslüman ümmeti uyuyan bir ümmettir.” Bu sözler 1967 dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir ait.

Dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir, böyle bir açıklama yapmasına neden olan olay ise Mescid-i Aksa'ya yönelik ilk büyük saldırıydı.

14 Mayıs 1948'de bağımsızlığını ilan İsrail, bölgedeki varlığını güçlendirdikten sonra 5 Haziran 1967’de Mısır ve Suriye'ye savaş açtı.

6 Gün Savaşları olarak bilinen bu savaşta Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü alan Yahudiler, yüzyıllardır hayalini kurdukları Mescid-i Aksa'ya artık somut olarak dokunabilecek konuma geldi.

Mescid-i Aksa'ya yönelik ilk büyük saldırı 6 gün savaşlarından hemen 2 yıl sonra 21 Ağustos 1969 yılında yapıldı. Denis Ruhan isimli Yahudi tarafından kundaklanan Mescid-i Aksa'nın büyük bir bölümü tahribata uğradı.

Yangında yüzlerce yıllık birçok tarihi eser ve fethin nişanesi olarak Salahaddîn Eyyubi tarafından Kıble Mescidine konulan, sembolik değeri oldukça yüksek olan ahşap minber tamamen yandı.

Dönemin İsrail başbakanı Golda Meir ise olaydan hemen sonra tarihi geçecek şu sözleri söyledi: "O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Zannettim ki, Müslümanlar dört taraftan İsrail'e girecekler. Ama korkulan olmadı. O zaman idrak ettim ki: Biz dilediğimizi yapabiliriz, zira Müslüman ümmeti uyuyan bir ümmettir.”

O günden sonra Yahudiler, Müslümanlardan korkmamalarının gerektiğini anlamıştılar, çünkü "Müslüman ümmeti uyuyan bir ümmettir.” İstedikleri şekilde at koşturabileceklerini anlamıştılar.

Zamanın ahengi içinde İsrail, bölgede dengeleri kendi lehine kurmaya başladı. Müslüman liderleri bir şekilde kendi çizgisine çekmeyi başardı.

İsrail, Müslüman kanı akıttıkça, İslam devletleri seyretti, kınamaktan öteye gidemedi. İkili ilişkilerini güçlendirmeye devam etti.

Ne zaman dindarların sesi çıktıysa, dinciler onları susturdu. Dinciler ve Müslüman ülke liderleri, ümmeti susturdukça İsrail büyüdü. İsrail büyüdükçe, Müslümanlar öldü. Müslümanlar öldükçe, dinciler ve İslam ülkelerinin liderleri zenginleşti.

Yahudiler, cesaretlerini müslümanlardan alıyor. Biliyorlar ki dinciler ve İslam ülkelerinin liderleri özde Allah'ın kulu iken, özde ise paranın kuludurlar.

İslam coğrafyasının ortasında, kurulmuş bir yahudi devleti ve istediği zaman savaşı, istediği zaman barışı veya ateşkesliği getirebiliyor. Dünyayla birlikte İslam devletleri de filim izler gibi izliyorlar. Siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik hiç bir ilişkilerini kesmiyor, hiç bir yaptırım uygulama cesaret etmiyorlar.

Filistin'e bomba yağarken, insanlar ölürken İslam devletleri miting, gösteri yapmaktan öteye gitmiyor/gidemiyor. Yapılan mitingler ve eylemler sonucunda çok şükür Filistin'i kurtardık, Yahudilerin elinde can çekişen ümmeti kurtardık her birimiz birer kahramanız, mitinge katıldık, liderlerimizi mitinglerde alkışladık naralar attık "kahrolsun İsrail" dedik, İsrail de kahroldu, ümmet kurtuldu.

Biz "yaşasın Filistin" dedikçe Filistin ölüyor, İsrail yaşıyor. Yani biz müslümanlar Filistin'i öldürüyoruz, terörist devlet İsrail'i yaşatıyoruz.

Müslümanlardan korkan, korkak bir devleti, ümmetin getirdiği duruma bakın. Müslümanlar ülkeleri ve müminler bilmeliler ki düşmandan dost olmaz.

Müslümanların büyüttüğü terörist katliam ve soykırım yapmaya devam ederken, dinci alim ve liderlerin sesine kulak vermeye devam edelim ve terörist devleti rahatsız etmeyelim. En fazla miting yapıp birilerine alkış tutalım, kınayalım ama asla caydırıcı kararlar almayalım, İsrail'i korkutmayalım, huzurunu bozmayalım Müslümanları rahat rahat öldürsün. Bizde ümmet olarak uyumaya devam edelim.

İslam devletlerinin liderlerinin ilk görevi, Müslümanları uyutmaya devam edin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Devran Sinanoğlu Arşivi
SON YAZILAR