Devran Sinanoğlu

Devran Sinanoğlu

AŞK UĞRUNA GÖZLERİNİ KAYBETMEK

AŞK UĞRUNA GÖZLERİNİ KAYBETMEK

Köyün en güzel kızıydı. selvi boylu, badem gözlüydü. Beline uzanan saçları, anlının üstünde bıraktığı kahkülü güzelliğine güzellik katıyordu.
Adı Hazal'dı. 17 yaşındayken nişanlandı. Nişanlısının adı Bahattin'di. Birbirlerini sevmişlerdi. Gönülden gönüle görünmeyen gizli yolda aşkı mekik mekik dokumuştular.
Bahattin askerliğini tamamlayıp, tezkere aldığında evleneceklerdi. İkisinin de hayali küçük köylerinde, huzurlu ve mutlu bir yuva sahibi olmaktı. Bahattin askere uğurlandı. Cıvan mert, delikanlıyı Kore'ye gidecek birliğe seçtiler.
Ağrı'nın köyünde burukluklada olsa, köyün delikanlısının Kore'ye gitmesinden gurur duyuyorlardı. Hazal kızın yüreği ise bir başka atıyordu, mahzundu. Yine de askerliktir, sayılı gün çabuk geçer deyip, sabrı tercih etti. Sevdiğine bir şey olmasın diye her gece dualar etti, duasız geçirdiği tek bir günü, gecesi olmadı. Sevdiğinin gazi olarak dönmesi, yarım kalan hayallerini tamamlamak için.
Ne var ki Bahattin'e gazilikten fazlası nasip oldu. Kore'de şehit olduğu haberi ulaştı köye. Hazal yüreğine acının kayalarını bağladı. Günlerce, haftalarca, aylarca ağladı. Ağladı... Sessizlikle, çaresizlikle, yalnızlıkla... Yoğurdu acısını. Sevdiğinin emanetine ihanet etmedi. Acı çeken kalbinde büyüttü aşkını. Mahzun kalmış gelinliğine, yuvasız kalmış çeyizine baktı hüzünle, ağladı gecelerce, günlerce. Gelin olup, gideceği kapıdan boynu bükük, hayalleri morgda, umutları ölü, başı eğik geçti. Unutur diye düşündü anne, babası ve köy tebaası.
Hazal kız yemin etmişti, sevdiğine söz vermişti nefes aldığı sürece evlenmeyecekti. İlk ve son göz ağrı Bahattin'ine, şehit Bahattin'ine ahirette kavuşacaktı.
Çok geçmeden anne ve babasıda ahirette göçtü. Koca köyde bir başına kala kaldı. Gözyaşları daha da artı. Bahattin'den sonra aradan tam 60 yıl geçmişti.
Kendini dünya sürgününde görüyordu. Yaş döktüğü iki gözü de karanlığa bakıyordu. Gözleri bu dünyaya kapalı, aşka alabildiğine açıktı. "İki gözümü de kaybettim" diyor. Yaşadığı huzur evinde aşkı günü birlik şehvetlerle karıştıranlara acıyordu... Ve ölümü bekliyor, bir düğün gecesi gibi olacağını umduğu ölümü. " Ahirette şehit kocam beni bekliyor" diyordu.
Hazal teyze öldü. Can, cananına kavuştu. Üç beş günlük aşklara, aşık olduğunu zannedenler umarım Hazal kızın yaşadıklarından ders çıkartırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Devran Sinanoğlu Arşivi
SON YAZILAR