AKP iktidarı Ortadoğu’da oynadığı yanlış rolünün tekstlerini yeniden gözden geçirip bundan sonraki rolünü düzeltmeye çalışıyor. Aynı zamanda kalıcı bir politika uygulamak gibi bir yol denemeye başladı. Irak ve Kürt bölgesinin ziyaret edilmesini bu denemenin ilk etabı olarak görebilir, değerlendirebiliriz.

İkinci etap muhtemelen Suriye ile yapılacak olan görüşmeler olacak.

Tabii ki Bağdat’ı ziyaret etmekle Şam’ı ziyaret etmek aynı şey değil. Bağdat’la bir gerilim olsa da çatışmalı bir gerilim olmadığı için daha rahat gerçekleşti. Şam için aynı rahatlıktan söz etmek şimdilik çok zor. 

O nedenle ilk etapta bir görüşme olacaksa bu tarafsız bir sahada olabilir. Bu görüşmenin garantörleri de hepimizin bildiği gibi İran ve Rusya olur. İlk etap görüşmelerden yüzde yüz olmasa da ileriye dönük sağlıklı bir açık kapı söz konusu olursa kısa zamanda Şam-Ankara görüşmelerinin tanıkları olabiliriz.

Tarafsız bir sahada ya da Şam’da Esad ile gerçekleşecek olan görüşmelere içeriden büyük tepkiler gelebilir, doğal olarak gelecektir de. Ancak, Ortadoğu’daki ‘kaygan politikalar’ penceresinden bakıldığında durumun normal olduğunu değerlendirmek gerekir. Çünkü buralarda politikaların böyle yürüdüğünü biliyoruz. Doğrusu dış politikanın da böyle bir tarafının olduğunu görmek durumundayız.

Yumruk atma ile el sıkışmanın her an mümkün olduğu bu coğrafyada Kavga ve barış her zaman yan yana durur. Bu durumu dış politikanın tuzu, biberi olarak ta değerlendirebiliriz. Hele ki Ortadoğu söz konusu ise, günübirlik değişikliklere göre pozisyon almanız gerekiyorsa.

Evet, AKP Ortadoğu’da şimdiye kadar oynadığı yanlış rolünü düzeltiyor çünkü herkesin/herkesimin ‘kabadayı’ olduğu bir coğrafyada tek başına kabadayılık sökmüyor!

Hem Irak’ta hem de Suriye’de eli silahlı örgüt, grup, grupçuklar, bunları kısmen yöneten devletçiklere rağmen buralarda kabadayılıkla, racon kesmeyle, bağırma, çağırmayla politika yapılamayacağının gerçeğinin görülmüş olması Türkiye içinde yönetenler açısından hayırlı olmuştur, sonuç alıcı olma ihtimalleri var.

Ortadoğu’da kalıcı politikalar mümkün mü?

Bu sorunun cevabı hiçbir zaman net değil, olmadı da.

Önemli olan; içine çok fazla dalmadan, herhangi bir tarafın yanında durmadan, çatışmaların tarafı olmadan eşit mesafelerde bir duruş sergilemek, oradaki halklara gelecekleri ile ilgili umut, güven vermektir.