‘Diyarbakır’da bir günde 15 ölü’ manşetlerini gördüğümde, doğal olarak İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin düştü aklıma. Hem sağlık müdürü olması sıfatıyla hem de meslektaşlarına, meslek örgütüne yaptığı haksızlıktan dolayı. Hakarete varan sözler söylemiş olmasını bir kenara bırakarak, yaptığı haksızlıktan dolayı doktor meslektaşlarından, meslek örgütü Türk Tabipler Birliği kurumundan bugünlerde özür dilemesini bekliyorum. Sanırım benim gibi kentte yaşayan yurttaşlar, aynı zamanda meslektaşları da bekliyordur.

 ‘Camdan köşk senin değil, içinde oturmuyorsun! Senin olsa da fark etmez, durup dururken başkasının evine taş fırlatmayacaksın. O taş bumerang misali gider-gelir senin kafana düşer.’

Ağustos’un ilk haftasında Türk Tabipler birliğinin Corona vakaları ve ölümleri konusunda Sağlık Bakanlığının verilerinin inandırıcı olmadığı yönündeki açıklamasını ‘yalanlamıştı’ Diyarbakır’ın Sağlık Müdürü, şöyle demişti; “Oradan buradan duydukları kör topal bilgilerle kendilerince bir analiz yapmaya çalışıyorlar. Biz bizdeki bilgileri gerek valimize gerekse de konuya ilişkin bilgi sahibi olması gereken mercilere şeffaf bir şekilde iletiyoruz.”

O mercilerden birinin Türk Tabipler Birliği olması gerekiyor aslında. Oraya şeffaf bilgi veremeyince, suçlama, yalanlama ve hakaret yolunu seçti, sınıfta kaldı. Onun kast ettiği hangi merci ise artık. Kendisini de temsil eden meslek örgütünü, üstelik can alan bir hastalık konusunda yalancılıkla suçlayacaksın, ay bitmeden bir günde 15 ölümlü vakayla yüzleşmek gibi bir gerçekle karşı karşıya kalacaksın.

Sağlık Bakanı da Diyarbakır için ‘Acil tedavi’ talimatı verdi, konunun inkârı da mümkün değil.

Şimdi çık çıkabilirsen işin içinden.

Sağlık bu sağlık, Müdür bey!

İsminizin önündeki Dr. İbaresi, benim için yok hükmündedir müdür bey. Özür dile, gönüllerdeki affın yolu açılsın!

**

Bu Diyarbakır’daki müdürleri galiba gözden geçirmek gerekiyor, onlar saltanatın temsilcisi olduklarını falan zannediyorlar.

Karayolları Müdürü gibi, lojman sefası bitti diye algılamayın sevgili dostlar, rant sefasına darbe vuruldu. Lojman araç, amacın rant olduğunu biliyoruz. ‘Amaca varmak için her şey mubahtır’ anlayışının hâkim olduğu bir yönetim biçiminin mağdurları olarak bu müdürleri, kayyumlu alanları gözden kaçırmayalım, not edelim. 

Naci Sapan