Sandıksız demokrasi olmaz!
İktidar olmayı kollamak, yönetmek için iktidar olmak, halkını huzur ve güven içinde yaşatmak için iktidar olmak son derece anlamlı, böyle olunca da mutlaka kollanmalı diye düşünüyorum. Tabi bu kollama meselesi kelime olarak biraz argo düşse de asıl söylemek istediğim başka bir şey.
Demokrasi için iktidar mücadelesi vermek, iktidarı bu nedenle kazanmak fikri ve zikri son derece naif, ayrıca da olması gerekene hitap eden bir durum.
Bir de menfaat için iktidar kollayanlar var ki maazallah!
Hele bir de demokrasiyi ara istasyonlarda indirip de, ‘seninle işim olmaz’ diyen zihniyetlerin amaç ve araç konusundaki bakış açılarını önceden görmek, tespit etmek gerekiyor ki, bir anda kuyunun dibine düşülmesin.
Galiba içinde bulunduğumuz durum böyle bir durum.
Demokrasi diye, diye geldiğimiz yere bakar mısınız?
İçinden çıkılmaz bir girdap.
Hem sosyal hem de ekonomik anlamda, aynı zamanda ahlaki manada tam bir çöküntü içindeyiz. Menfaat ilişkilerinin ön plana çıkarıldığı, devletin de bu ilişkiler yumağına kurban edildiği bu dönemin mutlaka sona ereceğini biliyoruz, ancak bıraktığı derin izleri kapatmak, yaraları onarmak çok zaman alacak.
*
Çok sıkıştılar, sandıksız siyaseti deneme çabasındalar.
Neymiş efendim; İstanbul Büyükşehir Belediyesinde ‘Teröristler’ işe alınmış!
İşe alınanların güvenlik soruşturmasını, adli sicil kaydını pazarda mı satıyorlar. Devletin kurumlarının kontrolünden geçtikten sonra işe başlayan yurttaşların keyfi suçlanmasının mutlaka bir karşılığı olmalıdır.
Mesela, yeni dönemde işe başlayan İBB çalışanlarının kendilerine yapılan suçlamaya karşılık suç duyurusunda bulunma gibi bir haklarının olduğunu düşünüyorum. Sonuç alınır ya da alınmaz, en azından demokratik tepkiler kamuoyunun dikkatine sunulur.
İBB için düşündükleri HDP belediyeleri için uyguladıklarıdır. Öyle ya da böyle, ufukta bir seçim dalgası var. İBB imkânlarının kullanılmasını engellemek, hatta mümkünse kendi lehlerine olacak hale getirmek.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde bunu yaptılar. Kayyum olarak atanan kişi yerel seçimlerde başkan adayı oldu, belediyenin maddi manevi tüm imkânlarını kullandı. Bu konuda soruşturmalık, hatta adliyelik olan dosyalar da mevcut.
Rakiplerine ‘terörist’ suçlaması yaparak önünü açma gayreti içinde olan iktidar, şunu unutmamalıdır; sandıkla aldığı emaneti sandıkla halka iade etmekle yükümlüdür.
Demokrasi için iktidarı kazanmak isteyenlerle menfaat için iktidar kollayanlar arasındaki farkı halk çoktan anladı, panikte bu nedenle zaten.
Sandıksız demokrasi olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.