Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

Seçime sayılı günler kaldı

Seçime sayılı günler kaldı

Seçime sayılı günler kaldı. Sandığa gitme günleri yaklaştıkça heyecanı da toplumu sarmaya başladı. Sandığa gitme zamanı daraldıkça siyasal ortamın tansiyonu da yükseliyor. Yakın tarihimizde seçimler hiç bu kadar önem kazanmamıştı.

Seçim genel olarak muhafazakâr ve değişimciler olarak iki ayrı kampa ayrıştı. Partiler ve birlikte hareket ettikleri ittifakları yoğun bir seçim çalışması maratonunda sahaya çıktılar.

Mevcut başkanlık sisteminin devamını savunan muhafazakâr kesimle karşısında parlamenter sistemi savunan değişimci kesim arasında sert ve kıyasıya geçen rekabetin sonucu sadece ülkede değil dünyada da merak konusu olmaktadır. Çünkü Türkiye’deki iktidara kimin geleceği Ortadoğu ve dünya siyasal güç ilişkileri açısından da özel bir önemi vardır. Bu yüzden de seçim çalışmaları ve sonuçları yakından takip edilmektedir.

Seçimlere dönük değerlendirmelerde bulunan birçok analist tarihsel bir eşikte bulunulduğunu belirtmektedirler. Değişimi talep edenlerle statükoyu savunanlar arasındaki iktidar mücadelesinde; genel olarak değişimi savunanların kazanma şanslarının daha fazla olduklarına dikkat çekmektedirler.

Ekonomik bir krizin yaşandığı bir ortamda seçime gidiliyor. Hayat oldukça pahalı oldu. İhtiyaçların karşılanamaması ve geçinememek çoğunluğun karşılaştığı en önemli sorunların başında gelmektedir. Enflasyon yükseldikçe insanlar fakirleşmekte, orta sınıfı erimektedir. Bu yoksullaşmanın sonuçları toplumsal ilişkilere de yansımaktadır. Toplumsal yaşam çöktükçe, insan psikolojileri de bundan derinden etkilenmekte ve sonuçları toplumun ruhsal sağlığının bozulmasına yol açmaktadır. Bu yüzden seçimin ağırlık noktası ekonomik kriz olmaktadır. Ekonomik krizi ortadan kaldıracak, refah toplumu yaratacak önermeler ile parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasındaki tercihler seçim sonuçları üzerinde etkili olacaktır.

Ayrıca seçim listelerinde kadın ve gençlere yeterince yer verilmedi. Yer verilen listelerde ise seçilebilir sırlarda olmaması da dikkat çekti. Özellikle kadınları sınırlayan tartışmaların, yaklaşımların farkında olan kadınların tavırlarında değişimler olacaktır. Kadınların ve gençlerin yaklaşımları seçimlerin sonuçlarına önemli oranda yansıyacaktır.

Seçimi kazanmada kadın ve gençliğin gücünü dikkate almanın yaratacağı kazanımın yanında; seçim çalışmalarında kullanılan dilin sert ve ayrıştırıcı olması da kaybettiren olmaktadır. Çünkü toplum kutuplaşmaktan ve birbiriyle uğraşmaktan yoruldu. Geniş kesimler insanları kutuplaştıran kavgacı tarzlar yerine artık sorunlarına çözümler istiyor. Refah içinde yaşamak istiyor. Bu yüzden topluma refah ve huzur önerenler, kucaklayıcı olanlar daha fazla kazanacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR