Av. Metin Kılavuz

Av. Metin Kılavuz

Sesimi duyan var mı?

Sesimi duyan var mı?

Gecenin gündüze evrileceği zamana akıyordu saniyeler. Hava buz ayazıydı.6 Şubat 04:17’de durdu tüm saatler. Tabutluk evlerde can pazarı çığlıklarında yelkovan ve akrep nabız atışındaydı.Acılarla sararmış tarihin yaprağı yine kan kırmızısıydı ve ağıtlaşacak yaşamlar yardım için haykırıyordu:

Sesimi duyan var mı?

Enkaz başlarında nöbetteydi göz yaşları yüreğine damlayanlar; yakınının sesini duymak ve yardıma uzanan ellerini tutmak istedi. Elleri ve tırnakları ile ulaşmak istedi olmadı. Kanlı elleri ve tırnaklarına bakmadan ağlamaktan hıçkırık dolmuş sesleri ile kepçe ve makine aradı, aradı, aradı. Ve olmadı. Ne büyük bir acıydı çaresizce yakınlarının ölümünü izlemek. Saatler ve günler geçti can kurtarma umudu “ bari cesedini alayım kefenleyip gömeyim” umutsuzluğunu teskin eden beklentiye dönüştü. Ama yine de olmadı…

Afette yardımına gelmek zorunda olan vergisi ile oluşmuş kurumlar yoktu. Kuruluş amacı ve görev tanımlarında yasal zorunluluğu olan kurumlar niye gelmemişti. Hem yasal hem de insani olarak yoktular.Merkezileşen yönetim modeli ve her şeyi merkez bilir anlayışı yolda kalmıştı. Bu konuya dair çok yazıldı ve konuşuldu yazılıp konuşulmayı fazlasıyla hak ediyor. Kısaca başlık halinde belirtin deseler;

1- siyasal sistem

2- beton ekonomisi der,

Yüzyıllık retçi yönetime tekçi anlayışın eklemlenmesi ile ahlaki yozlaşmayı belirtirim.

Deprem sonrası yardımlaşmada sivil yapılar ve halkın doğrudan katılımının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Sanırım bu başlığa en iyi örneklerden biri, Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu diyebiliriz.(DKKDP)

Yeni kurulmuş olmasına rağmen ilk andan itibaren zamanında ve yerinde bir refleks ile çalışmalara başladı. DKKDP yeni bir oluşum olmasına rağmen bulunduğu toprakta kökleri eskiye ve derine gidiyordu. 40’lar meclisi, yakın tarihte 90’lı yıllarda çok zorlu koşullarda emeği olan Demokrasi Platformu, 2000’li yıllarda en iyi dünya örneklerinden olan Yerel Gündem21 kent konseyi ve elbette sivil ve halka dayalı katılımcılığı esas alan yerel yönetimler deneyimi…

DKKDP ilk saatlerden itibaren tüm bileşenleri ile hem kendi hem de diğer yerlerin yaralarını sarmaya koştu. Çok büyük emek ve özveri ile gece gündüz tüm sınıf katmanları yardıma uzanan el ve ses oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Deprem bölgelerinde her yerden gönüllüler adeta elden ele yürek köprüsü olmuştu. Adıyaman’da tanıştığım genç kadın arkadaş Fransa’dan gelmişti. Veteriner asistanıydı. Yardım depomuza sığınan ve adını depo bıraktığımız sokak köpeğinin tedavisini bile ihmal etmemişti. Depo battaniye tasnif ve dağıtım görevini kısa süreliğine arkadaşına devretmesiyle birlikte depo köpeği aşıya götürdük. Onun gibi yüzlercesi işini, eşini ve çocuğunu geride bırakarak soluk soluğa okyanus gönüllerini yardıma açmışlardı. Biliyorlardı ve emindiler afetzedelerin ellerine en tanıdık elin kendi elleri olduklarını. Bir kez daha görüldü enkazlarda ki yalnızlıkları kucaklayanın kendi kucaklarımız olduğu gerçekliği. Evet, yardım kolileri taşırken kesişen gözlerde ki bakış “bizim bizden başka kimimiz var”dı sesiydi.

Enkaz altında kalan Canlarımız sesleniyor!

Mezarımın yerini bilen var mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Av. Metin Kılavuz Arşivi
SON YAZILAR