İnsan hakları ile insandır
10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin üzerinden 74 yıl geçti. 2. Dünya savaşında yaşanan insanlık tarihinin en büyük kayıplarının etkisiyle insanlığın böylesi bir trajedi yaşamaması, ortak amaç olarak belirlendi. 6 sosyalist ülke (burjuva sınıfının çıkarlarını koruduğunu ve işçi sınıfının egemen sınıflarla uzlaşmak zorunda bırakıldığı gerekçesiyle) Suudi Arabistan ve Güney Afrika Birliğinin çekimser oyu ile kabul edildi. 27 Mayıs 1949 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak Türkiye’de yürürlüğe girdi. Daha sonrası birçok uluslararası hukuk ve insan haklarının korunmasını içeren anlaşmaların ana dayanak belgesi bildirge olmuştur.
Bildirgenin kabul edilişinden günümüze kadar ülkemizde yaşanan hukuksuzluklar ve hak ihlalleri yaşana gelmiştir. Yaklaşık her 10 yılda yaşanan askeri ve “sivil” darbeler ve anti demokratik devlet zihniyet ile bildirgede belirtilen ve korunması gereken hakların tümü ihlal edilmiştir. Belki de bu konuda sorulması gereken soru; bildirgenin kabul edilmesinden günümüze kadar ihlal edilmeyen insan hakkı var mıdır? Cevap ; yaşanan hak ihlallerinin azalmadığı yönünde olacaktır.
1. kuşak hakları; yaşam hakkı, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkı.
2. Kuşak hakları; çalışma hakkı, sendikal haklar, sosyal güvenlik hakkı, parasız öğrenim hakkı, sağlık hakkı, konut hakkı vs.
3. Kuşak hakları; çevre hakkı, barış hakkı vs.
4. Kuşak hakları; ekosistem hakkı, gelecek kuşakların hakkı vs.
Özetle sıraladığımız genel kuşak haklarında gün itibarıyla herhangi bir iyileşmeden söz etsek sanırım hak örgütlerinden haklı ve sert eleştiri alırız. Aslında bu konuda İnsan Hakları Derneğinin her yıl düzenli olarak açıkladığı hak ihlalleri raporları ülkemizin insan hakları karnesi gibidir. Geçmişten günümüze karne notu kötü olduğundan sürekli sınıf tekrarı almaktadır. İHD’nin 36 yıllık insan hakları alanındaki çalışmaları ağır bedeller ödemesine, tüm baskı ve hukuksuz yönelimlere rağmen değerli ve anlamlıdır. İyi ki İHD var. İnsan hakları Derneği her yıl insan hakları gününü,10-17 Aralık insan hakları haftası olarak kutlar. Hafta boyu, insan hak ihlallerine dikkat çekmek ve insan haklarının korunması ile geliştirilmesine katkı sunacak etkinlikler düzenler. Bu yıl ki etkinliklerinin ana teması ise Barış Hakkı. Barış Şimdi değilse Ne zaman diye yüksek sesle bu konuyu ele almış. Önce ki yıllarda da çok sık ele aldığı bir konu. Barış hakkı aslında birçok kuşak hakkını doğrudan etkiliyor. Ülkemizin en önemli ve en acil ele alınması gereken konu başlığı Barış Hakkı.
Geçen gün izlediğim 2001 yılı yapımı bir filmi tekrar izledim. Filmin adı Büyük Adam Küçük Aşk. Filmin konusu özetle; emekli yargıç Rıfat bey ile küçük kız çocuğu Hejar arasında geçiyor. Hejar anne ve babasını Kürt meselesinden kaynaklı çatışmada yitiriyor. Bir büyüğü tarafından avukat olan amcası kızının evine getiriliyor. Evde yaşanan silahlı çatışma sonrası Hejar’ın amcası kızı yargısız infaz ile öldürülüyor( devlet ağzı ile etkisiz hale getiriliyor).
Hejar olayın şoku ile kapı komşusu olan Rıfat beyin evine sığınıyor. Rıfat beyin, resmi ideoloji ile şekillenen kişilik yapısı, Hejar’ın Kürtlüğü ile çatışıyor. İnkar ve red edilen bir halkın diline tepki duyuyor. Hejar ise inatla kimliğinden vaz geçmiyor ve ara sıra çok kızdığında küfür ediyor.
Küçücük elleri ile Rıfat beyin milliyetçilikle nasırlaşmış ırkçı yüreğine dokunuyor, kara gözlerinden dökülen yaşadığı acıların göz yaşları , Rıfat beyin inkarcı gözlerine damlıyor. Red ve inkar yerini tarihi gerçekliği bilmemenin veya bilerek red etmenin mahcupluğuna bırakıyor. Rıfat bey Kürtçe öğreniyor. Hejar ise Rıfat beye Ape Rıfat diye sesleniyor. Filmin sonuna doğru,Rıfat bey Hejar ağladığında ona hitaben; İnsanları bozduk,dengeyi bozduk,doğayı bozduk Hejar ağlama diyor.
Türkiye’de yaşanılanlara filimdeki gibi çözüm olsa sanırım bir çok sorun çözüm yoluna girer ve daha yaşanabilir günlerde yarınlara daha umutla bakabilirdik. Barış hakkı; Hejar’ın göz yaşlarına neden olan acılarla yüzleşmek ve bir daha yaşanmaması için önemli. O nedenle yüksek sesle; Barış Şimdi değilse Ne Zaman? diye haykırmalıyız.
İnsan Hakları İle İnsandır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.