Her gün olduğu gibi sabahın erkenin de doğup büyüdüğüm, aynı zamanda uzun süre çalıştığım, sonra da zamanımın büyük çoğunluğunu geçirdiğim bölgeye, Sur içine doğru süzülüyorum. Kendimce düşünüyorum, cadde ve sokaklar ıssız, yüksek sesle de düşünebilme yeteneklerimizi kullanabiliriz. Kalabalık olsa ne olur, o zamanlarda da düşünüyoruz, hep düşündük, hem de en seslisinden.

Köy niteliğindeki mahallelerle ilgili hizmet boyutu başka yerde duruyor, ilçe merkezinde, cadde ve sokaklarda hizmet konusu gerçekten vizyon ile ilgili. Temizliği de idare şekli de tamamen vizyona bağlı. Hem temizlik hem de konuşlanmalarla ilgili yapılacak çalışmalar tamamen vizyon sorunu.

Bugünkü haberimiz dede var, tarih ve turizm ilçesi olmasına rağmen çok kirli Sur içi. Görünen, bilinen, vitrin yerlerin dışındaki alanlardaki çöpler resmen sırıtıyor, bize ‘nanik’ yapıyor.

Temizlik yapılmıyor mu?

Elbette yapılıyor.

Ancak, yetersiz.

Kentin diğer ilçeleri çok mu temiz?

Hayır, Sur içinden daha temiz değiller.

Bizim belediyeler, vizyon’suz ‘Vizyon’ işleri ile ilgililer.

Temizlik işleri gerçek Vizyon hanesine kayıtlı olduğu için onların vizyon hanesinde yer almıyor.

Sur içinde yaklaşan bayram nedeniyle adım atılacak yer yok bazı saatlerde. Ayrıca, kaldırımlar tam anlamıyla ‘işgal‘ altında. Bayram nedeniyle kontrol sağlamak pek mümkün olmamakla birlikte, normal zamanlarda da kaldırımların işgal altında olduğunu kanıtlama imkânlarımızla birlikte verilerimiz var. 

Söz etmek istediğim ‘başıboşluk’.

Bayram öncesi esnafın kazancına mani olmamak için kısmen göz yumulan durumlar, sonra alışkanlık halini alınca, kaldırımlarda yaya için adım atılacak yer kalmıyor. Dükkânlarının önünde yarım metrelik sergi izni verilenler hızını alamayıp tezgâhı neredeyse caddeye kadar taşıma cesareti gösterebiliyor.

Bunu engellemek, esnafın ekmeğine mani olmak anlamına gelmiyor, makul ölçüde kuralların uygulanması, hem kent hukuku, yurttaş hukuku, aynı zamanda esnafın hukuku ve de kamu hukuku açısından son derece önemlidir.

Küçük esnafın seyyar mantığının kaldırım ve caddeye taşmasını bir yana bırakacak olursak, koca koca firmalarında kaldırım işgaline tanık olunca, kafa yapılarının küçük esnafla sınırlı olduğuna karar vermemek mümkün değil.

Bayramdan önce böyle bir uyarıda bulundum ki, bayram sonrası sakinlikte kurallar uygulansın, hem tarih hem de turist hukukuna uygunluk olsun.