Diyarbakır’daki yerli turist akını kentteki herkesin dikkatini çekiyor, aynı zamanda büyük memnuniyet var. Sıkıntılı bir dönemde; pandemi, pahalılık, üst üste gelen zamların etkisine rağmen kentte bir hareketliliğin olması, ‘moral’ olarak değerlendirilebilir.

Bir dostumun dediğinden aktarıyorum; ‘Din ayrı kin ayrı’, ancak Surlar bu kadar yıldır tanıklığımız var, ancak ilk kez aslına uygun bir restorasyon görüyor. Bu durumu çevremdeki dostlarla da paylaşıyorum. İyiye iyi, kötüye kötü demek gibi bir gerçeği de gözden kaçırmamak lazım.

Son dönemlerde öne çıkan 3 önemli durum, yerli turist akınına büyük destek verdi sanırım.

*Surların restorasyonu ve tanıtımı.

*Zerzevan kalesi ile ilgili tanıtım ve etkinlikler.

*Elbette ki Ahmet Güneştekin’in ‘Hafıza Odası’.

Ağırlıklı turlarla gelenlerin yanı sıra, kişisel ya da grupsal gelişlere de tanıklık ediyoruz.

Zerzevan’ın Romalıların son garnizonu olduğu yönündeki tarihi gerçeğinin yanı sıra, Mitras tapınağının bulunduğu yer olması, dünyanın da ilgisini Diyarbakır’a yöneltirken, sanırım kent hazırlıksızdı. Ancak, asıl hazırlığın bundan sonra olması gerektiğini bilinmeli, ona göre çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Yatak, yemek, ulaşım gibi birbirini tamamlayan organizasyonların şimdiden yapılması halinde, ciddi bir turizm potansiyeli yakalanabilir, kentin gelir kaynağı da bu yapı üzerine oturtulabilir.

Turizm için gezilecek sayısız yerleri de buna dâhil ederek, yerli ve yabancı turistlerin kentte uzun süre kalmasına zemin hazırlanabilir. Hatta sadece Diyarbakır turları düzenlenebilir. İçkale, Sur içindeki tarihi alanlar, camiler, kiliseler, müzeler ve final; Zerzevan..

Evet. Her şey hazır, elimizi tutan da yok.

*

Bunların tamamından Güneştekin’in hafıza odasını ayrı tutuyorum. Başlı başına Ekim ayının sürükleyici gücü oldu. Keçiburcu-Hafıza odası-bir de tartışmalı zemin, sergiyi ön plana çıkardı, insanların Diyarbakır’a gelişine zemin hazırladı. Sadece sergiyi gezmek için çevre illerden hatta uzak illerden gelen çok insan gördük.

Bu durumda bize şunu anlattı, bu tür etkinlikleri sıklaştırmak, tarihle de buluşturmak ve bütünleştirmek gerekiyor.