Mustafa Nesim Sevinç

Mustafa Nesim Sevinç

1984

1984

Bu yazımda, beğendiğim kitaplardan biri olan, George Orwell’ın, 2.Dünya Savaşı sonrası oluşan baskıcı yönetimleri. Sovyetler Birliğinde düzen ve iktidar anlayışındaki yanlışlıkları ele alarak, geleceğe yönelik kurgunun oluştuğu, baskıcı iktidarları eleştiren, distopik olarak yazmış olduğu, sosyolojik ve politik bir eseri olan “1984”adlı romanından bahsetmek istedim.

Orwell, bu eserinde, ideal toplum tasavvurları, gelecek toplumlarının totalitarizme dönüşme potansiyelleri çerçevesinde değerlendirip, totaliter yaklaşımlarla, bireyler üzerinde nasıl tahakküm kurulduğunu, bireysel ve toplumsal farklı kimliklerin, benzeştirme çabası içinde, nasıl yok edildiğini. Düşünemeyen, sorgulamayan bireylerin arzulandığı, adalet, özgürlük ve eşitlik dağılımının, toplumun tüm kesimleri için mutluluk üretemediği, yaşam alanlarını anlatmaya çalışmış. Ayrıca iktidarın, sosyal adalet, eşitlik ve özgürlük alanlarını daraltarak, tahakküm aracı haline, dolayısıyla totalitarizme dönüştürmesi, distopik bir toplum kurgusunun korku ve zorbalık üretme potansiyellerine karşı uyarılar yazmış. Özellikle, iktidarlarca “tasarlanan dünyanın” uzun bir süre varlığını koruyamadıklarını anlatmaya çalışmış.

Orwell’ın1984’i yazdığı dönem ve gelecekte iktidar gücünün, totalitarizme dönüşmesini, buna bağlı olarak da yaşanılan sorunlar hakkında gelecek toplumlara önemli olayları sunarak, yerinde sosyolojik tespitler ve uyarılar yapmış.

Orwell, 1984 Adlı esrinde;

“Savaşların amacı, bağımsızlıkların korunması değil, ekonomi dengeleri ve iktidar yapılarının korunması olduğunu.”

“Devletlerin geçerliliği, bu kurmaca savaşlara bağlı olduğunu.”

“Halkların, iletişim araçları ile gerçekten farklı durumlara inandırıldığını.”

“İktidarların, yenilgilerini bile propaganda yayınlarıyla, birer destan gibi gösterdiklerini.”

“Parti’nin her türlü bilginin kontrolünü elinde tutarak, her bilgiyi değiştirebildiğini.”

“Anlık olaylar için, geçmişteki yayınları ortadan kaldırılarak,istedikleri tarih yazımı da söz konusudur.Bu uygulamalar da ‘dil’ bile değiştirilmiş. Kelimelerin anlamları partinin isteğine göre belirlendiğini.” anlatır.

Orwell’in, roman da, önemle vurguladığı bazı sözler.

“Devrim yapmak için diktatör olunmaz, diktatör olmak için devrim yapılır.”

“Savaş Barıştır, Özgürlük Köleliktir, Bilgisizlik Kuvvettir.”

Ve Partinin şu iki söylemi olan

“Geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder.”

“Bugünü kontrol eden geçmişi de kontrol eder.” Cümlelerini romanda sıkça kullanılmıştır.

“Her şeyi gören ve bilen bir devlet toplumun tüm denetimine hâkimdir.”

Orwell’ın romanıyla ilgili kendisinin bazı sözleri de şöyle,

“…Geçtiğimiz on yıl boyunca en çok yapmak istediğim şey politik yazıyı bir sanata dönüştürmektir…”

“…Çünkü ifşa etmek istediğim bazı yalanlar, dikkat çekmek istediğim bazı gerçekler var…”

“…Görev, bu çağın bizi yapmaya zorladığı gerçek halk ve toplumsal aktiviteler yoluyla benim içime işlemiş olan, hoşlandığım ve nefret ettiğim şeylerin uzlaşmasını sağlamaktır…”

1984 adlı eserini yazmadan önce Orwell’in, Noel Willmett’e gönderdiği mektubu okursak romanı niçin yazdığını daha iyi anlarız gibi geliyor bana.Bir sonraki yazımda bu mektubu yorumsuz aktaracağım.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Nesim Sevinç Arşivi
SON YAZILAR