Zülküf Kışanak

Zülküf Kışanak

Bir defa da doğru söyle, ikna et bizi…

Bir defa da doğru söyle, ikna et bizi…

Zimanê Kurdî pîroz e
Zimanê Kurdî qedîm e
Zimanê Kurdî xweş e
Zimanê Kurdî şîrîn e
Zimanê Kurdî têra xwe bi hêz e
û her wiha zimanê Kurdî têrî şîrove kirina hemû ol û baweriyan dike…

Şimdi de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kürtçe’ye, Kürt diline koyduğu mesafesiyle, dahası ayırımcı, dışlayıcı politikasıyla, dünya ahret görüşüyle uğraşacağız gibi görünüyor. Aslında hep var olan, Diyanet İşleri Başkanlığı’na hep hakim olan bu politika, ilk defa bu kadar kendini açık etti, ele verdi. Ne yani bu ülkede yaşayan yaklaşık 30 milyon Kürdün, 30 milyon asli yurttaşın, 30 milyon insanın, evet insanın kendi ana dilinde, yüzyıllık inkara, imhaya rağmen varlığını sürdürmeyi başarabilmiş bilge dengbêjlerin dilinde, bilinen en eski efsanelerin dilinde, dahası Hz. Nuh’un dilinde dinini dinleme, inancını yaşama, yorumlama, hak yolunu öğrenme hakkının, hukukunun olmadığını, bunun dinen caiz olmadığını mı demeye getiriyor Diyanet İşleri Başkanlığı, eşkere eşkere söylesin, biz de adam akıllı anlayalım. Öyle değil ise, öyle kötü bir niyeti, niyetleri yok ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kılıçlı, kılıçsız hutbe veren sayın yetkilileri, inandığınıza pek emin olduğum, dahası bir milim bile yolundan sapmadığınıza pek kani olduğum sayın din adamları, Allah rızası için, Hak yolu için Kürtçe’yle ilgili aklınızdaki nahoşluğu bir anlatın, bir çıtlatın ki biz de anlayalım hakikatin ne olduğunu. Bir defa da eğip bükmeden anlatın hakikati, bir defa da açık kapı bırakmadan ikna edin Kürtleri, samimi bir izahat bekleyen bizleri…

*

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı müjdeli açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ortaklaşa gerçekleştirdiği 8 farklı dilde Cuma ve Bayram Hutbelerine e-devlet kapısı üzerinden ulaşılan önemli bir hizmeti duyurdu. Öyle tabi, hizmet hizmettir, hizmetin her türlüsü kutsaldır. Bana sorarsanız önemli bir boşluğu doldurmuş oldular, önemli bir açığı kapatmış oldular. Bunda hiçbir sıkıntı yok, olamaz da. Sıkıntı bu ülkede yaşayan, vergi veren, her türlü yurttaşlık görevini hakkıyla yerine getiren milyonlarca Kürdün ana dili Kürtçe’nin verilen bu önemli hizmete dahil edilmemesindedir. Çünkü bu duyuruya göre, daha doğrusu Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın açıklamasına göre bu hizmet sadece Türkçe, Arapça, Almanca, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca hatta Rusça verilecekmiş, bir tek Kürtçe verilmeyecekmiş, neden…

*

Aslında herkes nedenini biliyor, herkes her şeyin farkında. Ama bu nedeni açık etmek, bu nedenle ilgili konuşmak, görüş vermek, konforundan vazgeçmeyi göze almak ilgili kimsenin, özellikle ulemanın, falanın, filanın işine gelmiyor. Bir de asimilasyoncu, inkarcı, imhacı, resmi ideolojinin emrinde ömür tüketenler var, ki bunlar kah Türk İslamcı oluyorlar, kah Kemalist, her türlü emre amade yaşıyorlar. Onlar kendilerini iyi biliyor, istikametleri bellidir, açıktır. Kaldı ki kimin umurunda Kürdün ana diliyle dini hizmet görme isteği, Kürdün hakkı, hukuku. Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok, Pakistan’ın eski başbakanlarından Benazir Butto’nun, tarihi, “Kürtçeyi yasaklayan ve tanımayan Müslüman ülkelerinin nasıl bir Allah’a inandıklarını Şeytan bile anlamış değil…” sözüyle bitireyim. Sanırım bu kadim söz, yeterince her şeyi açık ediyor. Varsın kimse güzel insan sevgili Benazir Butto’yu duymak istememiş olsun, hatta ilgili hiç bir devlet, kurum, kişi üstüne alınmamış olsun, dahası hiç oralı olmamış olsun. Ama hakikatleri bu. Başka ne diyelim…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zülküf Kışanak Arşivi
SON YAZILAR