Bêjdar Ro Amed

Bêjdar Ro Amed

GERÇEK ÖĞRETMENLER VE GÖRÜNMEYEN DERSLER

GERÇEK ÖĞRETMENLER VE GÖRÜNMEYEN DERSLER

Yaşam ve Doğa Kadar Etkileyici Bir Öğretmen Var mı?

Toprak sessizce bekliyor. Kucağında bir tohum saklıyor, zamanı geldiğinde filizleniyor. İnsan çoğu kez toprağın dilini duymadan kendi kaygılarına sarılıyor ve yaşam filizinin büyümesini ve büyüsünü göremiyor.

Ağaç kökleriyle derinlere uzanıyor, dalları göğe açılıyor. Gövdesine tırmanan bir serçeyi fark etmesi gerekmiyor. Kuşun kanat çırpışı bile ağacın duruşunu bozamıyor ama insanlar gölgeyi sahiplenmek, meyveyi almak istiyor. Alabilir. Ama neyi aldığını ve neye dokunduğunu fark edemiyor.

Toprak, sessiz bir öğretmendir; dikkat eden için her tohum bir sır saklar.

İlişkiler ve Paylaşımlar Kadar Öğretici Bir Yol Var mı?

Biri selam verdiğinde, zihinsel kayıtlar hemen devreye giriyor: beklentiler, önyargılar, hesaplar… Bir bakış bile yüklenmiş olanı açığa çıkarabiliyor.

Bir çocuk doğuyor, saflığıyla geliyor. Ama anne ve babasının kaygıları, toplumsal yasaklar ve geçmiş kayıtlar onu hemen kirletiyor. Tertemiz bir zihnin üzerine olgusal bilgi değil, kaygılar düşüyor.

Bir karınca yuvasını kurarken birbirine dokunan işçiler gibi, insanlar da ilişkilerde birbirine dokunuyor ama çoğu kez fark etmeden duygusal iz, yük bırakıyor.

Her selam, bir taşın üstüne bırakılan damla gibidir; berraksa öğretir, kirliyse bulanıklık bırakır.

Masum bir dokunuş bile, zihinsel kayıtlarla dolu olabilir.

Akan Enerji ve Sessiz Öğreti

Su akıyor, taşların üzerinden geçiyor. Taşlar yıllar içinde yavaşça aşınıyor. İnsan suya müdahale ediyor, yolunu değiştirmeye çalışıyor, akış bulanıyor. Ama su hâlâ yolunu buluyor, taşları yumuşatıyor, hayatın ritmini gösteriyor.

Rüzgâr esiyor, dalları sallıyor. Bir yaprak uçuyor, toprağa konuyor. İnsan rüzgâra direniyor, ama yaprak hâlâ düşüyor, dal hâlâ sallanıyor. Değişim ve yenilenme her an var. Dikkat eden görebiliyor.

Akış, insanın fark etmediği öğretmendir; direnç sadece taşıdığı yükü ağırlaştırır.

Akışa direnmek, yalnızca kendi yorgunluğunu artırır.

Deneyimin Sade Dersleri

Bir taşın üzerinde yürüyorsun, ayağın değiyor, sızı geliyor. Taş sessizliğini koruyor, yıllardır olduğu yerde duruyor. İnsan onu alıyor, taşın sessizliğini kendi hesaplarıyla dolduruyor.

Bir ağacın gövdesine bakıyorsun; kökler farklı yöne gitmiş, dallar göğe uzanıyor. Bir kuş konmuş dallara, ötüyor. İnsan bu sessiz etkileşimi fark etmeden, kendi çıkarlarıyla yorumluyor.

Taşın sessizliği, insanın gözleri açık olsa da çoğu zaman okunamaz bir haritadır.

Deneyimin kendisi sessizdir, ama zihinsel kirle fark edilmez.

Düzen Arayışı ve Yorgunluk

İnsan sınırlar çizdi, duvarlar ördü. Ama toprağın bütünlüğü, suyun akışı ve ağacın köklü duruşu hiçbir zaman bu sınırlar içinde yoktu.

Dikkat edersen, bir dere taşların arasından geçiyor, yolunu kendisi buluyor. İnsan müdahale etmeye çalıştıkça akışı bulanıklaştırıyor, yorgunluk artıyor. Düzen arayışı, doğanın sadeliğini bozuyor.

Sınırlar, nehirlerin yolunu kesmez ama insanın ruhunu keser.

Dışarıdan çizilen sınırlar, içsel huzuru engeller.

Vazgeçememek ve Taşıdığımız Yükler

İnsan deneyimsel yıpranmayı bırakmayan bir duruşun sahibi oldu. Oysa sonbaharda yaprak düşer, ağaç çıplak kalır ve yeniden doğmak için hazırlanır.

Dikkat edersen, taşın üzerine düşen ilk kar tanesi erir ve taş hâlâ yerinde durur. Su akarken, taşın üzerinden geçip gider. İnsan yüklerini bırakmadıkça, taşın, suyun ve ağacın öğrettiği sadelik fark edilemiyor.

Bırakmayan insan, akışı göremez; tıpkı yaprağı tutan dal gibi.

Yüklerimizi bırakmadıkça, doğanın öğretisi bize ulaşamaz.

Sohbetin Sessiz Öğretisi

İki insan yan yana geliyor. Bazen konuşuyor, bazen sessizce oturuyor. Arkalarında bir dere akıyor, yapraklar rüzgârla titriyor, toprak ayağının altında. O anlarda bile ders var. Ama göremiyor.

Doğa ve yaşam her an öğretici. Ama insanın zihni doluysa, çoğu zaman bunları göremez. Toprak gibi, su gibi, ağaç gibi, taş gibi… Fark eden insan, işte o zaman kendini buluyor.

Sessizlik ve dikkat, en derin öğretmendir; gözler açık olmalı, kalp hazır.

Sessizlik ve farkındalık, insanı kendine getirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Bêjdar Ro Amed Arşivi
SON YAZILAR