Nereeeeden nereye? Diyorlardı, geldikleri noktaya bak, ‘Nereeeeden nereye’…O noktaya geldiler, ancak orada da duramıyorlar, duramayacaklar.

‘Gitti gidiyor’ (lar) gibi bir durumun tamda içine gömüldüler.

Finalleri iyi olmadı!

Sürekli yara alıyorlar.

Açıkları çok fazla, toplumsal zararları ölçülemeyecek boyutlarda.

Hem içeride hem de dışarıda.

SADAT meselesindeki girdabın içinden çıkamayacaklarını onlarda biliyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Canan Kaftancıoğlu ile ilgili ceza tartışmalarının olduğu gün yaptığı SADAT hamlesi, siyaseten son yılların en büyük hamlesi oldu.

Olması gereken bir hamleydi, muhalefet lideri bu hamle ile ilgili çok iyi bir zamanlama yaptı.

Hani ‘CUK’ oturdu derler ya.

Futbol terimi kullanırsak, ‘Topu doksana taktı’ da diyebiliriz.

Yani maçın bitimine yakın atılan gol gibi bir şey bu, telafisi olmayan bir durum.

Bilenler biliyordu, ancak az bir kesim farkındaydı SADAT’ın.

Kılıçdaroğlu’nun hamlesinden sonra daha bilinir, çok bilinir oldu SADAT.

Bugünlerde Kemal Kılıçdaroğluna kızanlar bile ileride nasıl bir tehlikeyi önlediğini anlayacak, hamlenin ne kadar kıymetli olduğunu kabul edecektir.

Hayat kurtaran, ülke kurtaran bir hamle yani.

*

Peki ya;

Atatürk Havalimanı

Şimdiye kadar yaptıkları bir yana, son Atatürk Havalimanı pistlerinin pervasızca kırılması meselesi, yangından mal kaçırırcasına yapılan müdahale kamu malına verilen zararın boyutlarının nasıl bir aşamaya geldiğinin çok açık bir örneği oldu.

*

Atatürk Orman Çiftliği mi?

Malum, orayı zaten allak bullak ettiler.

Cumhuriyetin değerlerinin tamamının ortadan kaldırılması için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar ancak, toplumsal değerlerin dönemsel değerlerin etkisi ile yok olması pek mümkün olmuyor. Öyle olsa, uygarlıkların tarihi değerleri bugünlere miras kalmazdı. Yüzyılların mirasını bugün görme imkânına sahibiz, ancak, son bir yüzyılda olan bitenlerin büyük bölümü aklımızın köşesinde yer etmediği gibi, hafızalarımızın hatırlanma biçimleri içinde de değil. Son 20 yıl ise kötülükleriyle anılacak!

Gitti gidiyor formatındaki dönemsel değerlerin kalıcı değerler karşısındaki geçici üstünlüğünün varlık nedenleri ortadan kalktığında her şey normale dönecektir.

Az bir zaman kaldı.

Nereeeeden nereye?

Ne oldum değil, ne olacağım diye düşünmek lazımmış, her zaman…