Merkezi Diyarbakır’da bulunan ALTERNATİF ÜRETİM VE İSDİHDAM DERNEĞİ, ‘Dicle ile Fırat’ın Aşkı: Mezopotamya’adıyla yöresel kıyafetlerin sergileneceği iki defile düzenliyor. Amaç; sadece defile değil, aynı zamanda kadın emeğini ön plana çıkarmak, görünür kılmak. Dernek başkanı Gülbahar Örmek, daha önce gerçekleştirdiğimiz röportajda amaçlarını, ne yapmak istediklerini anlatmıştı okuyucumuza.

Defileler için iki tarih, iki kent belirlenmiş.

İki kent;

Mardin ve Çanakkale.

Tarihler ise; 8 ve 18 Mart

8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü olması defilenin ruhu için son derece anlamlı bir gün. O gün Mezopotamya’nın kalbi Mardin’de, kadınlar yöresel giysilere sundukları emeklerini sergileyecek, günün anlamına katkı sunacaklar.

Dernek, aynı defileyi 18 Mart tarihinde Çanakkale’de yapmayı planlıyor.

Son derece anlamlı

İyi düşünülmüş.

Mezopotamya’dan Çanakkale’ye kardeşlik köprüsünün ikinci ayağı gibi bir çalışma. Diyarbakır Sur Belediyesi ile Çanakkale Belediyesinin kardeşlik projesinin devamlılığına katkı sunacak anlamlı bir sosyal faaliyet.

18 Mart tarihinin de 8 Mart gibi tarihsel bir anlamı var.

1915, sömürge ülkelerin çocuklarının, İşgal kuvvetleri tarafından Çanakkale’de nedenini hiç bilmedikleri anlamsız bir savaşa sürüldüğü tarih. Aylarca süren savaş, Anadolu’dan gelen Kürt, Türk, Çerkez, Laz 300 bin askerin,  Anadolu halklarının varlık veya yokluk mücadelesi olarak kabul edilen savaşta canları pahasına savunmayı zafere çevirdikleri gündür 18 Mart 1915.

Bu nedenle önemlidir Mezopotamya-Çanakkale buluşması.

Halkların kardeşliğinin aslında böyle bir günde pekişmiş olduğunu görüyoruz ve 18 Mart 2015, halkların kardeşliğinin pekişmesinin 100’üncü yılı.

Halkların kardeşliği aslında böyle bir koridorda hala buluşmalar içinde. Bu tür etkinliklerle vurgu yapılan kardeşliğin varlık nedeninin yönetenler tarafından ortadan kaldırılması yönündeki çabalarının yarattığı olumsuzlukların devre dışı bırakılmasının yolu işte bu tür etkinliklerin gizinde saklıdır.

Mezopotamya’dan Çanakkale’ye Uzanan/uzanacak kardeşlik köprüsünün 100. Yıl zafer kutlamalarına denk gelmiş olmasını gerçek anlamda barış ve çözüm süreci ile buluşması dileğimi de bu nedenle paylaşmak istiyorum.

Kardeşliğin, barışın gizi tarihte saklıdır.