Kürt böreği kavgası!

Kürt böreği ‘sorunu’ çözüme kavuştuğunda Kürt meselesi yâda Kürt sorununa yönelik çözüm parametreleri devreye girer mi?

Umudu kaybetmemek lazım!

Belki de, “keşke şimdiye kadar ‘börek’ üzerinden arasaydık çözümü” de diyebiliriz.

Bakın; ne kadar sakin gidiyor tartışmalar, börek üzerinden hak arayış mücadelesinin boyutlarını biraz daha yükseklere taşıyabiliriz. Kürt böreği ya da küt böreği tadında tartışmalar sardı bizi.

Acaba diyorum; Starbucks örneğinde olduğu gibi Levent börek şubelerine baskın yapacak birileri de çıkar mı?

Yok çıkmaz.

Kürtler, şimdiye kadar bu tür eylemlere hiç sıcak bakmadı.

Bakmayın siz, bu sosyal medya abartısı olmasa Kürt yâda küt böreği meselesi de bu kadar büyümez, meclise kadar taşınmazdı. Asıl mesele, Kürtlüğün bu boyutlarda tartışılması kimseye de zarar getirmiyor.

Gözaltına alınan yok

Tutuklanan da yok

‘Terörist olarak suçlanan yok’ diyecektim ki, birden Meclis’teki tartışma gözlerimin önünde canlandı. Doğru ya; Meral Danış Beştaş’a yönelik ’terörist’ kelimesi duyduk.

Meral hanımın refleksi mükemmeldi.

Diyarbakırlı tavrı ile ‘Terörist senin babandır’ cevabı içimizin yağını eritti.

Orjinal, organik Diyarbakırlı tavrıydı, son noktaydı.

Onun dışında, Mecliste de gayet demokratik tartışıldı diyebiliriz, bu börek meselesi.

Diyarbakır’ın Gurme Fuarında da tarihsel geçmişine atıfta bulunuldu Kürt böreğinin…

Hakkıdır Hakkı milletimin börek arayışı.

Başka örnekler üzerinden de tartışabilirdik bu Kürtlük meselesini.

Örneğin;

Kurt İsmail paşa mı, Kürt İsmail paşa mı?

Kürt Cemali mi, Keşanlı Ali destanı mı?

Aslında yeri gelmişken bunları da konuşmak, tartışmak lazım diye düşündüm.

Börek üzerinden tartışmaktan daha zihin açıcı olur diye de aklımdan geçirdim.

Mücadele alanı Gazze mi, Diyarbakır surları mı?

Sosyalistlerin 40 yıl önceki refleksini siyasal İslamcılar yeni yeni göstermeye başladı.

Refleks yanlış mecrada uygulanıyor.

Diyarbakır kalesi ve 10 gözlü tarihi köprüye sıkıştı refleks.

Oysa Türk ve Kürt Sosyalistleri 40-50 yıl önce elde silah Filistinli gerillalarla omuz omuza İsrail’e karşı savaştılar.

Siyasal İslamcılar, oralara gitmekte geciktiği gibi, sadece Diyarbakır sokaklarında dolaşıyor, İsrail’i protesto ediyor. Bu yetmiyor, Dağ kapı surlarına, 10 gözlü köprüye Hamas’ın sözcüsünün sadece gözleri görünen posterlerini dalgalandırıyorlar.

Sadece Diyarbakır’da ama…!

Gazzedeki insanlık dışı katliamların, çocuk ölümlerinin sorumlusu kim diye sorsam; hep bir ağızdan İSRAİL diye bağırırız. Bütün Diyarbakır yüksek volümde sesini yükseltir.

Peki, o zaman sadece gözleri görünen bir posteri Diyarbakırlıların ya da Kürtlerin gözünün içine sokarcasına tarih hazinelerinin üzerinden dalgalandırmanın mesajı kime?

Ya da amacı ne?

Hedef İsrail ise, mecra Diyarbakır değil.

Türkiye’de, Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir Arap lider arayışı mı var?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan liderler var, ayrıca biz onların yüzlerini de tanıyoruz.