Zülküf Kışanak

Zülküf Kışanak

'Ne işi var o Kürdün bizim Türkiye'de…'

'Ne işi var o Kürdün bizim Türkiye'de…'

“Kılıçdaroğlu da nerden çıktı…”

“Allah belasını versin…”

“Beni konuşturturma…”

“Ne işi var o Kürdün bizim Türkiye’de…”

Giresun’da, yaşlı bir Türk kadını bunları söyledi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için. Yaşlı Türk kadın, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkındaki fikri sorulması üzerine, göğsünü gere gere bu sözleri söylüyor mikrofona, devletin çıplak gücünü arkasına alarak, onun ırkçı siyasetine sığınarak, ona tapınarak, dahası onunla bütünleşerek.

Hep duymuşuzdur çevremizden, “Kürtten olsa evliya koyma onu avluya” lafını. Bu efsane laf, yaşlı Türk kadının Kılıçdaroğlu için söylediklerinde hayat buluyor, ırkçılığın dışa vurumu olarak da karşımıza çıkıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ana muhalefet lideri, üstelik “bizim Türkiye” dediği devletin kurucu partisinin genel başkanı olmasının hiç bir önemi kalmıyor yaşlı Türk kadın için, çünkü o bir Kürt, üstelik o bir Alevi...

*

Aile olarak, Mevlana’nın gözde öğrencisi Akşehirli evliya Seyid Mahmud Hayrani’nin torunlarından, dahası Horasan’dan gelen erenlerden olduklarını söyleye dursun Kılıçdaroğlu, bu kimin umurunda, sonuçta o Dersimli bir Kürt, üstelik Alevi bir Kürt.

Atatürk’ü dört kez gören Alaşehirli Ayşe Şencan’ı ziyaret etse ne olur, etmese ne olur, bu saygının, sevginin hiç bir kıymeti harbiyesi yok yaşlı Türk kadını için, çünkü Kemal Kılıçdaroğlu Dersimli bir Kürt, dedim ya üstelik Alevi bir Kürt.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dersimli bir Kürt, bir Zaza, bir Alevi, bir Kureşanlı (Kurêşî) olduğunu en az Meral Akşener kadar, bilmem hangi ordinaryus profesör doktor kadar, dahası bizim kadar biliyor yaşlı Türk kadın, el alemi kandırmaya ne gerek, “neysem oyum” demek varken.

Hem, “Aslını inkar eden bizden değildir” demiyor muyuz.

Kimine göre ise “Aslını inkar eden haramzadedir” üstelik.

Öyle tabi…

*

Ya gerçekten, Kemal Kılıçdaroğlu Akşehirli evliya Seyid Mahmud Hayrani’nin torunu ise ki bana göre bu mümkün olan bir olasılıktır. Üstelik Kılıçdaroğlu koskoca bir adam, kimlik bunalımına girecek, kendisine sıfırdan bir asalet, dahası bir geçmiş yaratacak hali yok ya. Bunca çaba boşuna olmamalı, çünkü o boşa kürek salayacak, kendisini el alemin diline düşürecek bir insan hiç değildir. Üstelik bu memlekette Kemal Kılıçdaroğlu’dan daha dürüst, daha namuslu, daha mütevazi kaç kişi, daha doğrusu kaç mesleği siyasetçi olan kişi var ki. Dersim sürgünü Kastamonulu Kürdîzade Mustafa Şükrü Efendi’nin torunu CHP eski Genel Başkanı ve Başbakan Mustafa Bülent Ecevit’i saymasak…

Onca Kürdün Türkleştiği bir ülkede üç beş kişinin, diyelim ki bir iki ailenin Kürtleşmesinin ne sakıncası olabilir ki. Varsın Kemal Kılıçdaroğlu da Kürtleşmiş halis muhlis bir Türk olsun, olmaz ama diyelim ki bir de Alevileşmiş bir Sünni olsun canım, bence bunda da bir hinlik aranmamalı, çünkü bu hikayeden kimseye bir kötülük çıkmaz. Ama yaşlı Türk kadınına göre Kürt kokusu gelen hiç kimsenin, ama hiç kimsenin bu memleketi yönetme, bu devleti idare etme işi olmaz, olamaz. Yoksa mikrofonu uzatan zat ağzını açtırtırırmış, asabını bozdurdururmuş, çok fena konuşturtururmuş.

Kimse konuşturturmadan “Ne işi var o Kürdün bizim Türkiye’de…” diyen biri, üstelik yaşlı bir kadın konuşturturulursa kim bilir neler neler söyleyecek, kim bilir hangi ırkçı düşüncenin, hangi belalı fikrin süngülü neferine dönüşecek o yaşta.

Neme lazım…

*

Yaşlı Türk kadınının Kürtlüğe olan alerjisi, ırkçı yaklaşımı bir yana Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürtlüğünü tartışacak durumda değiliz, kendisinin bileceği bir iş. Ama Kürt sosyolojisinde var olan iki özellikten bahsetmek istiyorum. Birincisi Kureşan kavramının İslamiyetle, Araplıkla, seyitlikle uzaktan yakından ilişkisi yoktur. “Kara+oğlan” anlamına gelen Kürtçe’deki “kurê reş” sıfatından gelmektedir. Kurê reş, tekildeki kureşî’ye (kur reş’den olan) veya çoğul olan kurêşan’a (kurê reşliler) dönüşür. İkincisi ise “torin” kavramıdır. Aşirete, kabileye, aileye içgüvey gelen erkeklerin çocuklarından oluşan yeni boya torin, torinî denir. Hemen hemen bütün büyük Kürt aşiretlerin hem kureşan’ı, hem de torin’ı vardır. Ne bileyim, belki de Kemal Kılıçdaroğlu, hem 'kureşî'dır hem de 'torin'ıdır büyük bir Kürt aşiretinin.

Dünya halidir, belli olmaz…

(Amed / 13.03.2023)

Not: Bugüne ertelenmiş yazı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zülküf Kışanak Arşivi
SON YAZILAR