Farklı hayatlar yaşanıyor dünyada, buna bir itirazımız yok.

İtirazımız, aynı coğrafyada, aynı atmosferi teneffüs edenler arasındaki farklı ve hak edilmemiş hayatlar!

Adaletsiz ve liyakatsiz olunca yaşamın koşulları, sıkıntı o noktada başlıyor.

İsyanları tetikleyen de adaletsiz ve liyakatsiz durumlar değil mi?

Bir tarafta elektrik, doğalgaz, su faturalarını, kiralarını ödeyemeyen çoğunluk, diğer tarafta iktidarın ayrıcalıklarından, nimetlerinden beslenen azınlık. Liyakat sahibi olmadığı halde her türlü nimetten adaletsiz, pervasız bir şekilde maddi-manevi yararlananların olduğu atmosferi aynı anda teneffüs etmenin sıkıntı verdiği artık çok açık, aynı zamanda çekilmez bir ahval.

Bir tarafta; iki-üç üniversite bitiren, girdiği sınavlarda başarılı olduğu halde mülakatlarda yerini liyakatsizlere kaptıranlar, diğer tarafta elini sıcaktan soğuğa daldırmayan, bir eli balda bir eli yağda, iktidar nimetlerinden sonuna kadar yararlanan ‘parti devleti’ mensupları ve mahdumları!

Yazık, yazık, çok yazık; içinde bulunduğumuz durum insani ve İslami manada asla izah edilemeyecek bir tabloya ‘yaşam biçimi grafiği’ olarak çizilmiş, bizlere izlettiriliyor.

Ne duydum, biliyor musunuz?

Yine birilerinin çocuğu gelmiş Diyarbakır’a, özel kalem müdürü statüsünden yararlanmış, bir süre kaldıktan sonra, başka bir devlet kurumuna ataması gerçekleşince, toplamış ‘tasını tarağını’ diyeceğim, ancak o da yok. İş olsun diye gelmiş, misafirhanelerde kalmış, toplanacak tas tarak da olmayınca, uçuvermiş Ankara’ya.

 

Yok, yok bu kez Valilik makamı değil, yanlış bilgi değilse DİSKİ, hani bize su, kanalizasyon hizmeti sunan kurum var ya, bizim paramızla ayakta duran. Şimdi, özel kalem müdürü üretiyor. Bu kaçıncı diyeceğim de, doğrusu ben de unuttum, boşluk bulan işsiz çocuğunu Ankara’dan buraya gönderiyor, özel kalem müdürü statüsü ile geri alıyor.

Bir tek burası değil tabi ki, valilik, büyükşehir belediyesi, elbette ki ilçe belediyelerinin de özel kalem müdürü statüsüne sahip insan sayısında ciddi bir enflasyonist bir rakam var. Bunlar giderken evrakları, belgeleri yakmazlar ise, hepsi mutlaka ortaya çıkacaktır. Gidişler netleşince zaten çok sayıda yangına tanıklığımız olacak.

Diyarbakır, özellikle kayyumlu yönetimlerden sonra ‘Özel kalem müdürü’ üreten bir merkez konumu ile rekor bir duruma imza atmış bulunuyor. Yapımda, üretimde emeği geçenlere teşekkür etmiyoruz elbette ki.

İki elimiz yakalarında diyemiyorum, çünkü kinci değiliz, ‘adaletin elleri yakalarında olsun ya da olacak’ demek istiyorum, ama diyemiyorum, çünkü onlar da çocuklarını özel kalem statüsünden yararlandırmışlar.