Rusya'nın Yeni Avrasya Stratejisi (SSCB Ruhu)
Oktay GÜVENER
Sovyetler Birliği'nin 1991'deki dağılmasının ardından, Rusya'nın eski etki alanı olan "yakın çevre"deki ülkeler, bağımsızlıklarını ilan ederek kendi yollarını çizmeye başladı. Ancak son yıllarda, Moskova’nın bu coğrafyada yeniden etkin olma çabaları dikkat çekiyor. Bu strateji; ekonomik entegrasyon, kültürel bağların güçlendirilmesi ve jeopolitik hamlelerle şekilleniyor. Rusya bu alanda son yıllarda inanılmaz adımlar atmakta. Hadi görelim neler oluyor.
2015 yılında kurulan Avrasya Ekonomik Birliği (AEB), Rusya’nın eski Sovyet coğrafyasındaki ekonomik entegrasyon çabalarının somut bir örneği. Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Ermenistan’ın üye olduğu bu birlik, serbest ticaret, ortak pazar ve ekonomik politikaların uyumlaştırılmasını hedefliyor. Ancak bu entegrasyon süreci, üyeler arasındaki siyasi ve ekonomik farklılıklar nedeniyle zaman zaman zorluklarla karşılaşsa da ortak birçok kararlar alınmış durumda.
Moskova yönetimi, eski Sovyet ülkeleriyle olan kültürel ve dilsel bağları da güçlendirme arayışında. Özellikle Rusça’nın bölgede yaygınlaştırılması, Rus diasporasının desteklenmesi ve tarihsel bağların sürekli vurgulanması, bu etki alanını derinleştirmek amacı taşıyor. Bu süreçte “yumuşak güç” olarak kullanılan medya, eğitim ve dinî etkiler ön plana çıkıyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesi, Moskova'nın eski Sovyet coğrafyasındaki etkisini yeniden tesis etme çabasının en çarpıcı örneklerinden biri oldu. Bu müdahale ile Ukrayna’nın hala bir kısmının bizim topraklarımız olduğunu açıkça dile getirmiş oldu.
Aynı zamanda kuzey buz denizine ABD ile birlikte göz dikmesi de bunun örneklerinden biridir. Donald Trump döneminde, ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerde dikkat çekici bir "sıcaklık" göze çarptı. Trump, birçok kez Putin’e duyduğu “saygıyı” açıkça ifade etti ve bazı Amerikan istihbarat raporlarını sorgulama pahasına Kremlin’e karşı sert açıklamalardan kaçınması dikkatlerden kaçmamaktadır.
Trump döneminde NATO içinde bile “yumuşama” çağrıları yapılırken, bu süreç Rusya’nın kendi etki alanını daha rahat tesis etmesine olanak sundu. Trump’ın bu yaklaşımı, Moskova’nın "SSCB sonrası ruhu" yeniden diriltme projesine örtülü bir destek olarak yorumlanmasına bile neden olmaktadır.
Özellikle Avrasya coğrafyasındaki güç boşluklarının artmasıyla, Rusya’nın “büyük masa”ya yeniden güçlü bir oyuncu olarak oturma arzusu; Washington’daki bu geçici boşluk döneminde daha cesur adımlarla gerçekleşti. Putin’in hedefi, yalnızca askeri ya da ekonomik değil; aynı zamanda tarihi, kültürel ve psikolojik bir aidiyet zemini oluşturarak eski Sovyet topraklarını yeniden "bir araya getirmek."
Rusya’nın eski Sovyet coğrafyasındaki etkisini yeniden tesis etme çabaları, ekonomik, kültürel ve jeopolitik alanlarda çeşitli stratejilerle sürdürülüyor. Ancak bu çabaların başarısı, bölgedeki ülkelerin kendi ulusal çıkarları, dış politikaları ve halklarının tercihlerine bağlı olarak şekillenecek. Moskova’nın SSCB ruhunu canlandırma arzusu, karşısında bağımsızlıklarını pekiştirmeye çalışan ülkelerin direnciyle karşılaşacağı kesin ancak bu konuda Putin’in zeki ve kararlı duruşu ne kadar etkili olacak zamanla göreceğiz.
Dünyanın yeni konjonktürü Moskova’nınelini güçlendirmeye devam ediyor bence. Artıkbu amacınyeni bir stratejik hedef olarak Rusya’nın özel politikası olacağına inanıyorum. Bu dinamik, Avrasya'nın geleceğini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olmaya devam edecek.
Tarih tekerrür etmez ama ilham verir. Bugün Rusya, SSCB'nin külleri arasından yeni bir Avrasya düzeni inşa etmeye çalışıyor. Bu düzenin mimarları, sadece Moskova’da değil; Washington’da, Pekin’de, Brüksel’de ve Ankara’da da karşılıklı hamlelerle şekilleniyor.
Peki, bu büyük satranç tahtasında sıradaki hamle ne olacak?
“Avrasya Dosyası” önümüzdeki yazıda, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetlerinin bu yeni denklemdeki pozisyonunu ve Türkiye’nin olası rolünü mercek altına alacağım.
Yeni bir güç dengesi doğarken, gözler yeniden kuzeye çevriliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.