Seçimler ve yurttaşlık bilinci

Vatandaşlık görevi ve görevlerimiz konusunda fikir geliştirmek, konuşmak, gereğini yerine getirmek gibi bir zamanın içindeyiz. Yurttaşlık bilgilerimizi tazelemek gerekir.

Eskiden okullarda okutulurdu.

Seçimlerde oy kullanmak, Vatanı ve milleti korumak, Devlet malına zarar vermemek, Vergi vermek, Askere gitmek gibi temel konularda sorumluluklarımızı yerine getirdikten sonra, elbette ki kanunlara, hukuka uygun davranmanın, insan hak ve hürriyetleri konusunda saygılı olmanın da yurttaşlık görevleri arasında olduğunu biliyoruz.

En önemlisi de, toplumun huzur ve güvenliğiyle ilgili sorumluluklarımızın olduğu bilincinin sürekli diri tutulması gerektiğinin de altını çizmek lazım.

Vatandaşlık ya da yurttaşlık görevlerimizin yazılı ya da sözlü olması gerekmiyor. Temel insani kurallar çerçevesi içinde yapılması gereken çok da yoruma açık bir görev silsilesi de değil, sorumluluktur.

*Seçimlerde oy kullanmanın sorumluluğu ne kadar şart ise, oyların çalınmaması gerektiği konusu da son derece önemlidir. Birileri sorumluluklarını yerine getirirken, birileri de o sorumluluğu, halk iradesini yok sayarak, ya da o iradenin ruhunu çalarak ortamı kirletmeyelim.

Aynı şekilde; vatanı milleti korumak ve devlet malına zarar vermemek gerektiği bize öğretilirken, karşılığının hırsızlık yapmamak olduğunu da öğrenmiştik. Bizim kuşak, buna çok dikkat etti, ancak, ilerleyen zaman dilimi içinde devlet malını çalarak zenginleşenlere tanıklık ettik.

Sonra yazdık, çizdik, savunmaya geçtiler, ‘Belgeniz, kanıtınız var mı’ diye sormaya başladılar, soruyorlar.

Bende diyorum ki; hırsızlığın, rüşvetin belgesi mi olur?

Sayıştay raporları geçerli ise, belge de var demektir.

Devleti soyanların, yakınlarının, çevrelerinde bulunan geriye dönük mal varlıkları, şimdiki mal varlıkları araştırılsın, işlem tamamdır. Hızlı zenginleşmenin çalışarak olmadığını, olamayacağını hepimiz biliyoruz.

Ben 50 yıldır çalışıyorum, ne fazladan evim, arabam ne de fazladan param, yok…

Yazılarımdan dolayı savcılığa şikâyet edenler olmuş, iftira attığımı, tehdit ettiğimi falan zikretmişler de…

Oysa benim yazılarımda şahıs isimleri hiçbir şekilde zikredilmiyor.

Özet olarak kıssadan hisse, hem nasıl vatandaş-yurttaş olunması gerektiğini anlatayım istedim. Kamuyu, vatanı, milleti savunmaya çalışıyorum.

Hadi diyelim ki ben iftira attım, Sayıştay raporları da mı iftira!

Ayrıca yaptığımız haberler, yazdığım yazıların içeriklerinin ana kaynağı da Sayıştay raporları.

Sayıştay raporlarını yazan ben değilim, bu devletin namuslu müfettişleri.

Seçimlerde oy kullanmakta yurttaşlık görevi.

Hem de en önemli görevlerden biri.

Geleceğimize karar veriyoruz çünkü.

28 Mayıs bu nedenle son derece önemli bir tarih.

Geleceğimizi çaldırmayalım, yurttaşlık görevimizi mutlaka yerine getirelim.