NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Su sayacı ya da saati meselesi!

Su sayacı ya da saati meselesi!

DİSKİ’nin su sayaçlarının değiştirilmesi konusundaki açıklamasını şöyle bir gözden geçirdim dün, belki teknik olarak doğru, ancak mantık olarak hiç tutmadım.
Belki diyorum, o da net değil kafamda.
Su sayaçları 10 yılda ömrünü tamamlarmış gibi bir sonuç üzerinden, değişim gerekliliği vurgulanıyor. Bu da yetmiyor, bir de ‘kıyak’ yapıyorlar. Yeni sayaç bedeli 500 TL imiş, iyilik yapıp onu almayacaklar, 105 TL olan bakım ve onarım ücretine endeksleyeceklermiş!
Sayaçların değişim-dönüşümüne yönelik çabaların paraya endeksli olmasının hiçbir önemi yok.
Nedenleri önemli;
Ölçüm hassasiyetini artırmak, abonelerin mağduriyetini, kurumun zarara uğramasının önüne geçmek, gibi son derece teknik bir durum söz konusu edilmiş.
Beni saran kısmı, ‘Çabuk değiştirin, sizi 500 TL’den kurtarıyoruz, 105 TL’ye işiniz görülsün’ gibi vatandaş yararına bir iyilik sunumu!
Bizim bildiğimiz, su sayaçları bozulana kadar kullanılan bir alet.
Sur içindeki evimizin su sayacını (saatini) getirdim aklıma, kaç yılda bir değiştiği konusunda hatırlamalar yapmaya çalıştım; değiştirdiğimizi hiç hatırlayamadım. Bozulmalar falan hatırlıyorum, sökülüp belediyeye giderdi, sayaç tespiti yapılması için. Zaman, zaman bu tür işlemler olmuştur.
Şimdi, akıllı su sayaçları var, doğrudur.
Sağlıklı işlemler için değiştirmek de gerekebilir teknik olarak, ancak, ben yine de meselenin parasal yanına bakıyorum.
Bu çağrı kime?
Zaten kentin yüzde 80’i neredeyse yeni yerleşim alanındaki konutlara tekabül ediyor. Bunların sayaç değiştirme gibi bir durumu da söz konusu değil. Sayaçlar bina içlerinde, soğuktan-sıcaktan, donmaktan yana sıkıntıları da yok.
Niye değiştirsinler?
Kabak yine fakir-fukaranın başına patlayacak, getir eskiyi, öde ara farkı, götür yeniyi hesabı.
TOKİ’ci anlayış; onlarda ‘Aldım evini, değeri bu, yenisini yapıyorum, onunda değeri bu kadar. Aradaki farkı öde bana, al yeni evini’ diyor, aradaki farkı ödeyecek para olsa zaten vatandaş kendi evini kendisi alacak, sana ne diye borçlansın.
Belediye, DİSKİ, okuyucu firma; Takır, takır su parası alıyorsun, bedelsiz değiştir sayacı, tapusu sende kalsın. ‘Soyguna’ da dâhil olma!
Sur içinde annemin evinde ve komşularımızda defalarca tanık olmuşluğum var, donardı kış aylarında su saatleri (Şimdi sayaç diyorlar)…Donardı, çözülürdü, yine de bozulmazdı, normale dönerdi, sayaçta adam gibi çalışırdı. Sayaçlar öyle kapalı yerde değil, avlunun ya da açık mutfakların bir yerindeydi.
‘Dönemsel karşılaştırma yapma’ der gibi ses duyuyorum sanki.
Dönem sağlam, saat sağlam, adamlar sağlam, yurttaş bilinci, yurttaşlık dersleri alındığı için iyice oturmuş bir dönemden söz etmeyeyim de şimdi ki, tamamen paraya endeksli ‘naylon’ dönemi mi önceleyip anlatayım.
Sözün özü; Arkadaş, zaten vatandaş canından bezmiş, çarşı Pazara para yok, okul masrafını karşılayacak para yok, kira derdi almış başını gidiyor, zam-zulüm-işkence sloganları eşliğinde vatandaş kafayı yemiş, elektrik idaresi ile zaten başı dertte, doğal gaz konusunu hiç açmıyoruz ki, ‘küfür’ yemeyelim…
Durup dururken, ‘saat değiştir’ müjdesi!
İyi olmadı.
‘Biz saatimizden, yani sayacımızdan memnunuz’ derse vatandaş, hukuki bir yaptırıma tabi mi, değil mi?
Değilse; vazgeçin, dokunmayın, zaten canımız burnumuzda.
Sayaç üreticileri, aracıları, temsilcileri, okuma şirketi de bu arada fazladan para kazanmasın, olsun bitsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR