Ortadoğu’da yaşanan savaşlardan sonra en önemli gündem asgari ücretlilerin ve emeklilerin durumu olmaktadır. Dizginlenemeyen enflasyon açlık ve yoksulluk sınırlarında yaşamaya çalışanları ezip geçiyor. Dolayısıyla gelir düzeyleri bu sınırlar içinde olanlar için ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve yaşamlarını sürdürebilmek büyük sorun.

Öyle ki Suriye’de Esat’ın iktidardan düşmesiyle, 3. Dünya Savaşı olarak da değerlendirilen Ortadoğu savaşlarının, yarın nasıl boyutlar kazanacağı soru işaretleriyle dolu olmasına, bölgesel dengelerin nasıl şekilleneceğinin bilinememesinin yarattığı kaos durumu gündemin baş sıralarında yerini koruyor. Öyle gözüküyor ki daha uzun zamanda gündemin baş sırlarında olmaya devam edecek. Bu sıcak ve yakıcı gündemin hemen peşinden gelen ise; asgari geçim konusu olmaktadır. Hatta birçok insana göre savaş rüzgârları biraz uzağımızda olduğu için geçim sorunları daha öncelikli olmaktadır.

Çalışan kesimlerin büyük çoğunluğunu oluşturan asgari ücretlilerin gelirleri ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Keza emeklilerin aldıkları maaşlar da öyle. Yüksek enflasyon açlık ve yoksulluk sınırların yaşama tutunmaya çalışan bu kesimler; artık geçinemiyoruz, açız diyorlar. Yeni ücretleri belirlemek için komisyonlarda yer alanların görüşleri medyaya yansıyor. Asgari ücret tespit komisyonlarında yer alanların medyaya yansıyan demeçlerine bakıldığında söylenen rakamların asgari geçim sorunlarına yeterli bir çözüm olamayacağı anlaşılıyor. Çünkü ücret artışları enflasyonun artış bandından daha geri kalacaktır. Yeni asgari ücrette yoksulluk sınırları dikkate alınmayacağından dolayı asgari ücretle asgari geçim sağlanamayacaktır. Hatta yeni belirlenecek asgari ücret artışı, bir iki ay içinde enflasyon karşısında eriyeceğinden asgari ücret asgari yaşam koşullarını sağlayamayacaktır. Dolayısıyla asgari ücretle çalışan, emekli olanların yaşam sorunları ve gündem Ortadoğu’daki savaşların gerisine düşmeyecektir.