Allah dostlarından birisi olan Beyazıd-ı Bistami Hazretlerinin yolu bir gün bir akıl hastanesine düşer. Orada bulunan doktorlardan birisi hastalıklar ve çareleri konusunda etraftaki hastalara bilgi verirken 

Beyazıd-ı Bistami Hazretleri, doktora: “Peki, günah hastalığının ilacı nedir?” diye bir soru sorar.

Kısa bir sessizlik olur. O esnada orada bulunan zahiren/görünüşte bir akıl hastası ancak gerçekte veli olan birisi: “ Müsaade ederseniz bu soruya ben cevap vereyim” diyerek söze başlar ve şöyle devam eder: “Günah hastalığının çaresi ve ilacı şudur ki: Tövbe kökünü istiğfar yaprağı ile karıştırıp gönül havanına koyduktan sonra tevhit tokmağı ile döveceksin.

İnsaf eleğinden eledikten sonra gözyaşı ile hamur edip aşk ateşinde pişireceksin. Muhabbet balından da biraz karıştırıp sabah ve akşam kanaat kaşığı ile azar azar yiyeceksin. “

Beyazıd-ı Bistami Hazretleri, bu hikmetli sözleri ve cevabı duyunca gözleri yaşarır ve oradaki doktorlara: “Ben dersimi ve cevabımı, akıl hastası zannettiğiniz bu adamdan aldım” diyerek yoluna devam eder.

Demek oluyor ki dış görünüşe aldanmamalı. Zira çoğu zaman dış görünüş yanıltıcı olabilir. Yaşadığımız dünyada birçok dışlanan insanlar vardır ki onlar Allah katında çok kıymetli olabilirler. İşte bu yüzdendir ki büyüklerimiz:” Her geceyi kadir, her insanı veli bil” diye buyurmuşlardır.